Bir baba; hayatının en anlamlı, kariyerinin en önemli anlarından birinde yanında kimlerin olmasını ister diye sorsak kuşkusuz ilk akla gelen ailesi ve evlatları olurdu.
Almanya'nın Köln şehrinde düzenlenen Avrupa'nın en prestijli organizasyonunda kafilede yer alan baba; Türkiye'de bulunan kızlarının bu önemli ana tanıklık etmesi için konsolosluğa başvurur ve bu kızlar çocukluklarından bugüne kadar her önemli müsabakalarda babalarının yanında yer almıştır.
Sonucun kafile ile aynı güne yetişemeyeceğini anlayan baba; daha önce İspanya hükümeti tarafından Schengen vizesi verilen eşini ve oğlunu alıp Almanya’ya uçar, gittiği yerde de sürekli kızları için girişimlerini sürdürmeye devam eder.
Organizasyonun final gününe kadar olan süre içerisinde devamlı rezervasyonlar yaptırır. Bir kulağı Türkiye'deki alman konsolosluğunda olan baba, bir yandan takımını final müsabakasına hazırlamak için son provalarını gerçekleştirir.
Konsolosluk - Bu belgeniz var mı?
- Daha önce nerelere gittiniz?
- Tahsil durumu gibi birçok alanda yaptırım uygular ve her istedikleri belge- bilgi eksiksiz ibraz edilir.
Baba: Final gününe kadar kızları adına gelecek iyi haberi beklerken Almanya konsolosluğundan beklenen haber gelir ve pandemi sebebi ile kızların ülkeye giremeyeceği, bu önemli karşılaşmada yanında olamayacaklarını öğrenir.
Kızlar bir yandan baba bir yandan duruma çok içerlenir.
Madem öyle baştan söylenseydi umutlanmazdık derler.
Maçın başlamasına dakikalar kala kırgınlığını belli etmeden derhal soyunma odasına geçen baba oyuncularına dönüp " bu kupayı almaya geldik ve sizler bugün burada Avrupa'nın en büyüğü olarak sahada olacaksınız" diyerek çok anlamlı bir konuşma yapar. Sonuç: takım şampiyon olur.
Maçın hemen ardından uluslararası basın karşısına çıkan hoca mikrofona yanaşıp iki kelime ile Önce Türkçe konuşacağım diyerek sözlerine şöyle devam eder.
-"Bu kupayı bizi bugün ekranları başında izleyen Türk halkına, şehitlerimize, gazilerimize tüm ulusa armağan ediyoruz. Bu kupayı alacağız dedik ve aldık. Türk milleti ve spor camiası adına gururluyuz". der.
Ve bu baba, bu hoca ERGİN ATAMAN dır…
Ergin hoca bana göre Türkiye'de basketbolun Fatih Terim’idir.
Yıllar önce Türk spor camiası adına uluslararası arenada kazanılan ilk kupa sayılan Koraç kupasını kaldırırken Aydın Örs’ün yardımcısı konumunda yer alan Ataman, TBL de bir çok lig ve Türkiye kupası kazanma başarısı göstermiştir.
Avrupa'da da kupa koleksiyonu ile adından sıkça söz ettiren baş antrenör, sırasıyla
İtalyan takımı Siena ile Saporta kupası, Beşiktaş ile Eurochallenge kupası, Galatasaray ile Eurocup ve son olarak en büyük kupa Euroleague’i Anadolu Efes'le kaldırmıştır.
Ergin hocayla daha sonra gerçekleştirilen röportaj da "Yıllardır bu sektörün içinde görev yapmaktayım. Avrupa ve dünyada birçok ülkeye gittim ve sadece türk olduğumuz için olacak ki enteresan tavır ve yaklaşımlarla karşılaştım.
Mesela bir yere maça gidiyoruz, kaç gün kalacaksınız? daha önce bu ülkeye girdiniz mi? gibi saçma ve ezici politikalara maruz kaldım. Son olarak final-four için Euroleague özel daveti olmasına rağmen kızlarımı ve takımımızdaki bir çok oyuncumuzun ailelerini pandemiyi bahane ederek ülkeye sokmayan Almanya hükümetine çok kızdım.
Rakip takım ispanya devi ve herkesin aileleri yanındaydı, bize gelince pandemi sorun ediliyor.
Ben bunun sadece Türk takımı olduğumuz için bilerek yapıldığını ve kızlarımın sürecinde de oyalama politikası yapıldığını düşünüyorum.
Bizi ezmeye çalışıyorlar ve bunu başaramayacaklar.
Türkçe konuştum sebebi ise çok açık;
Artık birazda onlar türkçe öğrensin, gayret göstersin, merak etsin ve büyüklüğümüzü hissetsin".
Geçen sene Euroleague'de fırtına estiren Ergin Ataman ve öğrencileri; Normal sezonu lider tamamlamış, fakat pandemi sebebi ile lig iptal edilmişti.
Bir çok spor organizasyonunda lider görünen takımlar şampiyon olarak tescillenirken, Euroleague ileri bir tarihe ertelenmemiş, direk iptal edilmişti.
Acaba bir İsrail takımı lider olsaydı şampiyon ederlermiydi bilmiyorum ama Anadolu Efes takımını haklı şampiyonluklarından dolayı tebrik ediyorum.
Basketbolun şampiyonlar ligi denilebilecek bu önemli kupayı Fenerbahçe'den sonra 2.kez ve Türk bir hoca ile kazanmak ülkemiz adına son derece önemli bir başarı.
Ergin hoca geçtiğimiz günde tüm kulüp çalışanları ve oyuncularını da yanına alarak Euroleague kupasını Anıtkabir'e götürdü, Ata'nın huzuruna çıktı ve özel deftere not yazdı.
Bence tarihe çok güzel bir imza attı.
Alkışlıyorum Ergin hocayı, destekliyorum bu güzel davranışı ve diyorum ki; evet birazda birileri Türkçe öğrenmeli, Türk milletine, Türk takımlarına saygı duymalı.
FACEBOOK YORUMLAR