Soyer: ''Yerelden bakıldığında, artık TBMM güçsüzdür''
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ''Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'' ile güçler ayrılığının zedelendiğini belirterek, ''Yerelden bakıldığında, artık TBMM güçsüzdür'' dedi.
10 Nisan 2021 - 13:24 - Güncelleme: 14 Nisan 2021 - 16:37
Sosyal Demokrasi Vakfı'nın (SODEV) ''Millet İttifakının Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Önerisi Nedir? Ne değildir?'' başlıklı paneli, Tarihi Havagazı Fabrikası'nda yapıldı. Panele İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, İYİ Parti İzmir Milletvekili ve İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, CHP Parti Meclisi Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri ile siyasi parti temsilcileri katıldı.
''Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'' adıyla uygulanan başkanlık sistemi hakkında açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, toplumsal kutuplaşmanın derinleştiğini söyledi. Yeni sistemin bürokrasiyi arttırdığını vurgulayan Soyer, ''Yerelden bakıldığında, artık TBMM güçsüzdür. Güçler ayrılığı zedelenmiştir. Yargı siyasallaşmıştır. Yasama ve yargı, denetlenemeyen yürütmenin kontrolündedir. Yeni sistemle birlikte daha hızlı, istikrarlı bir yönetimin sacayaklarından biri olarak kurgulanan ve küçüleceği söylenen bürokrasi, aksine büyümüştür. Kararnamelerle yönetilen ülkemizde, egemenlik şahsileşirken, tüm yetkiler merkezde toplanmakta, yerelin güç ve kaynakları budanmaktadır. Ancak bugünkü durum; bizlere, meselenin hükümet sistemi tartışmasını aşan biçimde çok daha bütüncül bir demokratik dönüşüm ihtiyacının olduğunu gösteriyor'' dedi.
Yerelde karar alma ve uygulama süreçlerinde katılımın olumlu etkiler yarattığını belirten Başkan Soyer, şunları söyledi:
''Temsili demokrasinin yaşadığı sıkıntıları aşmak, demokrasiyi dijitalleştirmek, erdemlerini teknoloji ile buluşturmak, müzakereci bir demokrasi anlayışını şekillendirmek gerekiyor. Çünkü bu topraklar için yeni bir ilham kaynağı olacak öykü; ancak geniş çaplı, bütüncül bir demokratikleşme hamlesi ile gerçekleşebilir. Kuvvetler ayrılığının, hukukun üstünlüğünün, katılımcı ve müzakereci bir demokrasi anlayışının tesisiyle güçlü bir yerel demokrasi, yerinden yönetim anlayışı üzerinde yükselen bir parlamenter sistem ile mümkün olabilecektir. Çok ses, çok renk, çok nefes olarak birlikte yaşarken, birlikte yönetebildiğimiz, kararları müzakere ve ortak akıl yoluyla istişare ederek alabildiğimiz bir ülkeyi hayal ediyoruz. Böylesi bir halk, toplumsal değişimin dinamosu özgürlükçü, eşitlikçi yeni bir birlikteliğin fitilini ateşler. Biliyoruz ki, katılımcı ve müzakereci demokrasinin yaşama geçirildiği yerlerde orada yaşayan insanların istemediği kararlar alınmaz. Yaşamı paylaşan tüm canlıların su kaynaklarına barajlar, santraller inşa edilemez, kurutulamaz. Ormanları, doğası katledilemez. Hayatı korumanın yolu hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını, yerel yönetimlerin güçlendirilmesini ve eşit vatandaşlık ilkelerini savunmaktan geçiyor. ''
Demokrasinin bir yönetim aracı olarak kurumsallaşmasının önemini vurgulayan Soyer, ''Tüm açıklığı ve yalınlığı ile karşımızda duran, unutulmaması gereken bir gerçek var, demokrasi dediğimiz şey aslında bir ilişki yaşam biçimi. Demokrasi, günlük yaşam pratiklerimizde karşımıza çıkan tüm hiyerarşilere, tüm tahakküm ilişkilerine, yoksunluklara ve dezavantajlara karşı dayanışmayla özgürce (Benim de sözüm var) diyebilmektir. Bu sözü alıp baş tacı etmektir asıl meselemiz. Hep birlikte yaratmaya çalıştığımız, tam da bu iklimdir'' ifadelerini kullandı.
-Muharrem Erkek
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sitemi'nin güven vermediğini söyledi. Vatandaşlarına, dünyaya güven vermeyen bir sistem ile ekonomik kalkınmanın da gerçekleşemiyeceğini vurgulayan Erkek, şunları söyledi:
''Sistemi mutlaka değiştirmemiz gerekiyor. Başarabilecek güçteyiz. İlk seçimde iktidar olacağız. Türkiye'nin her yerindeyiz muhalefet olarak. Herkes sandığı bekliyor. İlk seçimde iktidar olacağız. İktidar olduktan sonra, yeni seçilecek cumhurbaşkanımızla birlikte demokratik hukuk devleti için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi tesis edeceğiz.''
-Bahadır Erdem
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem ise liyakatın olduğu bir sistem getirilmesi gerektiğini söyledi. Sivil demokrasinin güçlü olduğu, güçlü bir devlet amaçladıklarını ifade eden Erdem, ''Vatandaşların iktidardaki partinin milletvekilinin tanıdığının tanıdığıyım diye elinde kartlarla dolaşmadığı, insanların sınavdan geçtikten sonra mülakatlarda 2 dakika içinde kapı dışarı edilmediği, güçlü bir toplum istiyoruz. Ama en önemlisi yüzü gülen, bu ülkenin imkanlarını, bu ülkenin refahını eşit bir şekilde kardeşçe paylaşan ve bunu amaçlayan bir hükümetin iktidarda olduğu sistem istiyoruz'' dedi.
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz da güçlendirilmiş parlamenter sistem için yapılabilecekler ve hayata geçirilebileceklere ilişkin önerilerde bulundu.
Panelde SODEV Başkanı Ertan Aksoy da sunum yaptı.
''Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'' adıyla uygulanan başkanlık sistemi hakkında açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, toplumsal kutuplaşmanın derinleştiğini söyledi. Yeni sistemin bürokrasiyi arttırdığını vurgulayan Soyer, ''Yerelden bakıldığında, artık TBMM güçsüzdür. Güçler ayrılığı zedelenmiştir. Yargı siyasallaşmıştır. Yasama ve yargı, denetlenemeyen yürütmenin kontrolündedir. Yeni sistemle birlikte daha hızlı, istikrarlı bir yönetimin sacayaklarından biri olarak kurgulanan ve küçüleceği söylenen bürokrasi, aksine büyümüştür. Kararnamelerle yönetilen ülkemizde, egemenlik şahsileşirken, tüm yetkiler merkezde toplanmakta, yerelin güç ve kaynakları budanmaktadır. Ancak bugünkü durum; bizlere, meselenin hükümet sistemi tartışmasını aşan biçimde çok daha bütüncül bir demokratik dönüşüm ihtiyacının olduğunu gösteriyor'' dedi.
Yerelde karar alma ve uygulama süreçlerinde katılımın olumlu etkiler yarattığını belirten Başkan Soyer, şunları söyledi:
''Temsili demokrasinin yaşadığı sıkıntıları aşmak, demokrasiyi dijitalleştirmek, erdemlerini teknoloji ile buluşturmak, müzakereci bir demokrasi anlayışını şekillendirmek gerekiyor. Çünkü bu topraklar için yeni bir ilham kaynağı olacak öykü; ancak geniş çaplı, bütüncül bir demokratikleşme hamlesi ile gerçekleşebilir. Kuvvetler ayrılığının, hukukun üstünlüğünün, katılımcı ve müzakereci bir demokrasi anlayışının tesisiyle güçlü bir yerel demokrasi, yerinden yönetim anlayışı üzerinde yükselen bir parlamenter sistem ile mümkün olabilecektir. Çok ses, çok renk, çok nefes olarak birlikte yaşarken, birlikte yönetebildiğimiz, kararları müzakere ve ortak akıl yoluyla istişare ederek alabildiğimiz bir ülkeyi hayal ediyoruz. Böylesi bir halk, toplumsal değişimin dinamosu özgürlükçü, eşitlikçi yeni bir birlikteliğin fitilini ateşler. Biliyoruz ki, katılımcı ve müzakereci demokrasinin yaşama geçirildiği yerlerde orada yaşayan insanların istemediği kararlar alınmaz. Yaşamı paylaşan tüm canlıların su kaynaklarına barajlar, santraller inşa edilemez, kurutulamaz. Ormanları, doğası katledilemez. Hayatı korumanın yolu hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını, yerel yönetimlerin güçlendirilmesini ve eşit vatandaşlık ilkelerini savunmaktan geçiyor. ''
Demokrasinin bir yönetim aracı olarak kurumsallaşmasının önemini vurgulayan Soyer, ''Tüm açıklığı ve yalınlığı ile karşımızda duran, unutulmaması gereken bir gerçek var, demokrasi dediğimiz şey aslında bir ilişki yaşam biçimi. Demokrasi, günlük yaşam pratiklerimizde karşımıza çıkan tüm hiyerarşilere, tüm tahakküm ilişkilerine, yoksunluklara ve dezavantajlara karşı dayanışmayla özgürce (Benim de sözüm var) diyebilmektir. Bu sözü alıp baş tacı etmektir asıl meselemiz. Hep birlikte yaratmaya çalıştığımız, tam da bu iklimdir'' ifadelerini kullandı.
-Muharrem Erkek
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sitemi'nin güven vermediğini söyledi. Vatandaşlarına, dünyaya güven vermeyen bir sistem ile ekonomik kalkınmanın da gerçekleşemiyeceğini vurgulayan Erkek, şunları söyledi:
''Sistemi mutlaka değiştirmemiz gerekiyor. Başarabilecek güçteyiz. İlk seçimde iktidar olacağız. Türkiye'nin her yerindeyiz muhalefet olarak. Herkes sandığı bekliyor. İlk seçimde iktidar olacağız. İktidar olduktan sonra, yeni seçilecek cumhurbaşkanımızla birlikte demokratik hukuk devleti için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi tesis edeceğiz.''
-Bahadır Erdem
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem ise liyakatın olduğu bir sistem getirilmesi gerektiğini söyledi. Sivil demokrasinin güçlü olduğu, güçlü bir devlet amaçladıklarını ifade eden Erdem, ''Vatandaşların iktidardaki partinin milletvekilinin tanıdığının tanıdığıyım diye elinde kartlarla dolaşmadığı, insanların sınavdan geçtikten sonra mülakatlarda 2 dakika içinde kapı dışarı edilmediği, güçlü bir toplum istiyoruz. Ama en önemlisi yüzü gülen, bu ülkenin imkanlarını, bu ülkenin refahını eşit bir şekilde kardeşçe paylaşan ve bunu amaçlayan bir hükümetin iktidarda olduğu sistem istiyoruz'' dedi.
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz da güçlendirilmiş parlamenter sistem için yapılabilecekler ve hayata geçirilebileceklere ilişkin önerilerde bulundu.
Panelde SODEV Başkanı Ertan Aksoy da sunum yaptı.
FACEBOOK YORUMLAR