Soyer: ''Küresel krizlerle mücadele etmenin yolu kültürden geçiyor''
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, küresel krizlerle mücadele etmenin yolunun kültürden geçtiğini söyledi.
05 Şubat 2022 - 08:23
Başkan Tunç Soyer, Karşıyaka Belediyesi tarafından düzenlenen ''Toplumsal Düşünce Günleri'' etkinliğine katıldı. Karşıyaka'da 4-5 Şubat 2022 tarihleri boyunca sürecek olan programın ilk oturumuna Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi (YDK) ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır, Özcan Purçu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, CHP İzmir il ve ilçe yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve yurttaşlar katıldı.
-“Kültür çok önemli bir kaldıraç”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, konuşmasında pandemi ve küresel iklim krizine değindi. Küresel krizlerde dönüm noktasına gelindiğini belirten Başkan Soyer, şunları söyledi:
''Ya içinde yaşanılmayacak bir dünyayı bizden sonraki kuşaklara bırakacağız, ya da hep beraber iş birliği yapıp bu krizin sonuçlarıyla mücadele etmeye başlayacağız. Bunun için kültür çok önemli bir manivela ve kaldıraç. Kültür aslında sadece sanattan, edebiyattan ibaret bir şey değil. Kültür, içinde yaşadığımız ortam, bizi var eden iklim, çevre demek. Kültürü bir araç olarak bu krizlerle, tahribatla mücadele etmek için nasıl kullanacağız? Eylül 2021’de iki yılda bir yapılan Uluslararası Kültür Zirvesi’nde İzmir’de bir tanım yaptık, döngüsel kültür. Döngüsel kültürü dört ayak üzerine oturan bir kavram olarak ifade etmiştik. Doğayla uyum, birbirimizle uyum, geçmişimizle uyum ve değişimin kendisiyle uyum.''
-''Gücümüzü atalarımızdan alıyoruz''
Ülkenin bir çok sorunla karşı karşıya olduğunu, sorunları yöneticilerin çözmesi gerektiğini ifade eden Başkan Soyer, şöyle devam etti:
''Ekmek parası derdiyle, yoksullukla, işsizlikle birçok sorunla yüz yüzeyiz, baş başayız. Bunları çözmek gibi bir sorumluluğumuz var. Ama bir yandan bunların nasıl çözülmesi gerektiğiyle ilgili ortak akıl yaratıp kafa yormak mecburiyetimiz var. Bütün karanlık tabloya rağmen emin olun enseyi karartmamamız gerektiğine inanıyorum. İki nedenle buna inanıyorum. Birincisi insan evladı evrimini tamamlamamış bir mahlukat. Biz bu kainatta varsak hep daha iyisini, güzelini başarabildiğimiz, muktedir olduğumuz için varız. Bu evrim bizi hep daha iyiye daha güzele götürme potansiyeli taşıyor. İkincisi, şu memlekette, Türkiye Cumhuriyeti’nde öylesine kadim bir kültürün evlatlarıyız ki bizler, bizden önceki atalarımızı düşünün. Yalın ayak 14’ünde, 15’inde ölüme koşan atalarımızı düşünün. Emperyalizme tarihin bildiği en büyük tokadı atan atalarımızı. O atalarımız ki biz bu topraklarda huzur içinde yaşayalım diye canlarını vermişler gözlerini kırpmadan. Bizim yaşadığımız sorunlar ne ki. Emin olun bunların hepsinin üstesinden gelecek olağanüstü güçlü genetik kodlarımız var bizim. Atalarımız var bizim. Onlar Alman'ların, Amerikalı'ların, İtalyan'ların ataları değil, bizim atalarımız. Her biriyle iftihar ettiğimiz bizim atalarımız. Biz de bizden sonraki nesillere bu toprakları, güzelim cennet vatanı toz kondurmadan teslim etme iradesini taşıyoruz. Bunun yolunu da hep beraber bulacağımıza inanıyorum."
-''13’üncü cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın adayı olacak''
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ise pandemi döneminde CHP'li belediyelerin önemli işlere imza attığını, tarih yazdığını söyledi. Türkiye genelinde sosyal belediyecilik anlayışının 5 milyon aileye ulaştığını vurgulayan Erkek, şöyle konuştu:
''Şimdi kara kış fonunu kuruyorlar. 2 buçuk ayda kara kış fonu için yapılan destek 1 milyar 900 milyon lira. Hep toplumsal düşünce ve sistem sorunu yaşıyoruz aslında. Pandemide yapılması gereken neydi? Sağlıklı bir düşünce ve sistem olsa, merkezi yönetimin kapasitesiyle yerel yönetimlerin halka doğrudan ulaşma kapasitesini birleştirmekti. Böylece çok daha fazla aileye ve ihtiyaç sahibine ulaşmaktı. Merkezi hükümet bunun tam aksine, inanılmaz, hukuksuz engellemeleri ortaya koydu. Bunların hepsi sistem sorunu. Bunların hepsini aşacağız. Ülkemizin altyapısı da var. Önümüzdeki süreçte asla ve asla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir şahıs devleti olmasına müsaade etmeyeceğiz. Demokratik hukuk devleti için, güçlendirilmiş parlamenter sistemi, bağımsız ve tarafsız yargıyı makul bir sürede hayata geçireceğiz. Özgür düşünceyi mutlaka hayata geçireceğiz. Güzel günler yakın. İlk seçimde Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak. Yeni cumhurbaşkanı, yeni meclis toplumsal uzlaşmayla birlikte yeni anayasa değişikliğini hazırlayacak ve millete sunacak. Ondan sonra göreceksiniz güçlü kurumların, kuralların, kadroların olduğu bir sistemi hep birlikte inşa edeceğiz.''
-''Demokrasinin göz ardı edildiği bir sistemi yaşıyoruz''
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, ülkenin ağır sorunlarla yüz yüze olduğu bir dönemde, sorumluluk hissiyle etkinliği düzenlediklerini söyledi. Toplumsal Düşünce Günleri'nde önemli konu başlıkları seçtiklerini vurgulayan Tugay, ''Sorunları doğru görüp, doğru çözümler üretmenin ilk koşulu kuşkusuz düşünce kanallarını açık tutmak, tartışma olgunluğunu demokrasi bilinciyle göstermek, aklın ve bilimin rehberliğinden vaz geçmemektir. Bugün ve yarın yapılacak tartışmaların ana başlığı kamusal sağlık, pandemi ile düşünce ve ifade özgürlüğü açısından basını seçtik. Bizim bu konu başlıklarını seçmemiz elbette yaşanan sorunların ağırlığındandır” dedi.
-“Kültür çok önemli bir kaldıraç”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, konuşmasında pandemi ve küresel iklim krizine değindi. Küresel krizlerde dönüm noktasına gelindiğini belirten Başkan Soyer, şunları söyledi:
''Ya içinde yaşanılmayacak bir dünyayı bizden sonraki kuşaklara bırakacağız, ya da hep beraber iş birliği yapıp bu krizin sonuçlarıyla mücadele etmeye başlayacağız. Bunun için kültür çok önemli bir manivela ve kaldıraç. Kültür aslında sadece sanattan, edebiyattan ibaret bir şey değil. Kültür, içinde yaşadığımız ortam, bizi var eden iklim, çevre demek. Kültürü bir araç olarak bu krizlerle, tahribatla mücadele etmek için nasıl kullanacağız? Eylül 2021’de iki yılda bir yapılan Uluslararası Kültür Zirvesi’nde İzmir’de bir tanım yaptık, döngüsel kültür. Döngüsel kültürü dört ayak üzerine oturan bir kavram olarak ifade etmiştik. Doğayla uyum, birbirimizle uyum, geçmişimizle uyum ve değişimin kendisiyle uyum.''
-''Gücümüzü atalarımızdan alıyoruz''
Ülkenin bir çok sorunla karşı karşıya olduğunu, sorunları yöneticilerin çözmesi gerektiğini ifade eden Başkan Soyer, şöyle devam etti:
''Ekmek parası derdiyle, yoksullukla, işsizlikle birçok sorunla yüz yüzeyiz, baş başayız. Bunları çözmek gibi bir sorumluluğumuz var. Ama bir yandan bunların nasıl çözülmesi gerektiğiyle ilgili ortak akıl yaratıp kafa yormak mecburiyetimiz var. Bütün karanlık tabloya rağmen emin olun enseyi karartmamamız gerektiğine inanıyorum. İki nedenle buna inanıyorum. Birincisi insan evladı evrimini tamamlamamış bir mahlukat. Biz bu kainatta varsak hep daha iyisini, güzelini başarabildiğimiz, muktedir olduğumuz için varız. Bu evrim bizi hep daha iyiye daha güzele götürme potansiyeli taşıyor. İkincisi, şu memlekette, Türkiye Cumhuriyeti’nde öylesine kadim bir kültürün evlatlarıyız ki bizler, bizden önceki atalarımızı düşünün. Yalın ayak 14’ünde, 15’inde ölüme koşan atalarımızı düşünün. Emperyalizme tarihin bildiği en büyük tokadı atan atalarımızı. O atalarımız ki biz bu topraklarda huzur içinde yaşayalım diye canlarını vermişler gözlerini kırpmadan. Bizim yaşadığımız sorunlar ne ki. Emin olun bunların hepsinin üstesinden gelecek olağanüstü güçlü genetik kodlarımız var bizim. Atalarımız var bizim. Onlar Alman'ların, Amerikalı'ların, İtalyan'ların ataları değil, bizim atalarımız. Her biriyle iftihar ettiğimiz bizim atalarımız. Biz de bizden sonraki nesillere bu toprakları, güzelim cennet vatanı toz kondurmadan teslim etme iradesini taşıyoruz. Bunun yolunu da hep beraber bulacağımıza inanıyorum."
-''13’üncü cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın adayı olacak''
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ise pandemi döneminde CHP'li belediyelerin önemli işlere imza attığını, tarih yazdığını söyledi. Türkiye genelinde sosyal belediyecilik anlayışının 5 milyon aileye ulaştığını vurgulayan Erkek, şöyle konuştu:
''Şimdi kara kış fonunu kuruyorlar. 2 buçuk ayda kara kış fonu için yapılan destek 1 milyar 900 milyon lira. Hep toplumsal düşünce ve sistem sorunu yaşıyoruz aslında. Pandemide yapılması gereken neydi? Sağlıklı bir düşünce ve sistem olsa, merkezi yönetimin kapasitesiyle yerel yönetimlerin halka doğrudan ulaşma kapasitesini birleştirmekti. Böylece çok daha fazla aileye ve ihtiyaç sahibine ulaşmaktı. Merkezi hükümet bunun tam aksine, inanılmaz, hukuksuz engellemeleri ortaya koydu. Bunların hepsi sistem sorunu. Bunların hepsini aşacağız. Ülkemizin altyapısı da var. Önümüzdeki süreçte asla ve asla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir şahıs devleti olmasına müsaade etmeyeceğiz. Demokratik hukuk devleti için, güçlendirilmiş parlamenter sistemi, bağımsız ve tarafsız yargıyı makul bir sürede hayata geçireceğiz. Özgür düşünceyi mutlaka hayata geçireceğiz. Güzel günler yakın. İlk seçimde Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak. Yeni cumhurbaşkanı, yeni meclis toplumsal uzlaşmayla birlikte yeni anayasa değişikliğini hazırlayacak ve millete sunacak. Ondan sonra göreceksiniz güçlü kurumların, kuralların, kadroların olduğu bir sistemi hep birlikte inşa edeceğiz.''
-''Demokrasinin göz ardı edildiği bir sistemi yaşıyoruz''
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, ülkenin ağır sorunlarla yüz yüze olduğu bir dönemde, sorumluluk hissiyle etkinliği düzenlediklerini söyledi. Toplumsal Düşünce Günleri'nde önemli konu başlıkları seçtiklerini vurgulayan Tugay, ''Sorunları doğru görüp, doğru çözümler üretmenin ilk koşulu kuşkusuz düşünce kanallarını açık tutmak, tartışma olgunluğunu demokrasi bilinciyle göstermek, aklın ve bilimin rehberliğinden vaz geçmemektir. Bugün ve yarın yapılacak tartışmaların ana başlığı kamusal sağlık, pandemi ile düşünce ve ifade özgürlüğü açısından basını seçtik. Bizim bu konu başlıklarını seçmemiz elbette yaşanan sorunların ağırlığındandır” dedi.
FACEBOOK YORUMLAR