''Ortak Akıl'' Yalanı
Bornova Gündem köşe yazarımız Ferhan Tuna Solak, son günlerde çok kullanılan ''ortak akıl'' sözcüğünü irdeledi, düşüncelerini yazdı. Keyifli bir yazı okumanız dileğiyle
04 Aralık 2021 - 10:58
''Ortak Akıl'' Yalanı
Son dönemde sıkça duyduğumuz ''Ortak Akıl'' lafının sözlük anlamı şu: Birden fazla kişinin toplanarak bir konu hakkında akıl kapasitelerini ve düşünce güçlerini birleştirmesidir. Bu tanıma bakınca hiçbir sorun yok gibi gözüküyor, ne kadar şirin bir tanım. Ancak bu lafın Türkiye’deki karşılığına bakılınca asıl amaç gözler önüne seriliyor.
Demokrat Parti’nin ve haliyle sağ zihniyetin 50’li yıllardan itibaren başlattığı ''Her mahallede bir zengin'' yaratma hayali, günümüze gelindiğinde o yaratılan zenginin aynı zamanda mahalleyi yönetme hakkının da doğrulandığını gösteren bir hal aldı. Mahalleyi, ilçeyi, bütün şehri, ülkeyi yönetme hak ve talebi olarak da genişletebiliriz bunu. ''Bir ilçeyi aynı zamanda o ilçenin en zengini yönetebilir, bir şehri yönetmek o şehrin en zengininin hakkıdır'' düşüncesinin topluma empoze edilmesiyle de açıklayabiliriz bunu.
Türkiye’yi yönetmesi için yetiştirilen ve 12 Eylül faşist darbesinin sonrasında bir Amerikan projesi olarak iktidara getirilen Turgut Özal’ın siyaset sözlüğümüze soktuğu laftır ''Ortak Akıl''. Bunun tercümesi şudur; en akıllı benim, en tepede benim, ben ne dersem o olur, e size de sormuş gibi yaparım, adına da ortak akıl deriz, yumurtayı bir güzel boyamış oluruz, herkese de yediririz.
Türkiye’de serbest piyasa ekonomisine geçiş, özelleştirmeler, yağma, talan ve rantcılığın başlangıcı Adnan Menderes ve Demokrat Parti, ortası Turgut Özal ve Anap ise sonu da Tayyip Erdoğan ve Ak partisi ile olacak (Bunlara Demokrasi’nin Yıldızları deniyor, biz ise Demokrasi’nin Hırsızları diyoruz). Türkiye’de neoliberal politikaların uygunlanmasında bir kamuflaj laftır ortak akıl. Yayılmacı kapitalist düzenin gün geçtikçe daha da hakim olduğu coğrafyamızda, bizleri her şeyi ortak akıl ile çözdüklerini iddia edenler yönetiyor. Tek derdi karnını doyurabilmek olan halk yığınlarının da ortak akıl lafını duyduğunda, ''aa ne güzel ortak akıl, tabi tabi ortak akılla yönetiliyoruz canım, birlikte yönetiyoruz yani, o zenginin aklı daha fazla tabi onun aklı bizim aklımız olsun tabi'' anlayışını benimsemekten hiç çekinmiyor. Sonra aç her yeri ranta, dikilsin gökdelenler, açılsın avmler, köşeler bir bir dönülsün.
Ortak akılla alakalı bir diğer görüş de yazar Özdemir İnce’ye ait. İnce diyor ki; ortak akıl faşist akıldır, demokrasilerde değil, teokratik düzende, faşizmde, totaliter rejimlerde geçerlidir. Biraz sert bir yorum gibi gözüküyor değil mi? Bence değil. Bu yaşadığımız dönemi en ince haliyle anlatmıyor mu? Akp iktidarının ortak akılla yönetiyormuş gibi gösterdiği halleri teküstbaş akıl tayyip erdoğan belirlemiyor mu? Son 16 yılda yaşanan hak ihlalleri, işçi cinayetleri, sokaklarda öldürülen gençler, açlığa mahkum edilen köylüler, kesilen ağaçlar, yuvaları bozulan kuşlar... Bütün bunlar tek bir adamın emirleriyle olmadı mı? İşte bu adam diyor ''Ortak Akılla Yönetiyoruz''.
Bütün bunları dışında Ortak Akıl lafı iki güzel yerde geçiyor. Birincisi, onlarca gerici ve cumhuriyet düşmanı vakıf ve derneğin oluşturduğu Ortak Akıl Platformu (googleda Ortak Akıl Platformu diye arattığınızda, platformun bileşenleri olan dernek ve vakıfları görebilirsiniz). Bu platform yakın tarihimizde iki noktada ortaya çıkıyor. İlk olarak Ergenekon Davaları sırasında, daha sonra da 15 Temmuz tiyatro darbe girişiminden kısa bir süre önce. İkisinde de yaptıkları açıklamalarda vesayet sisteminin sona erdirilmesi için akpye tabi, haliyle Tayyip Erdoğan’a tam bağlılıklarını belirtip, her koşulda arkasında olduklarını göstermek için ortaya çıkıyorlar. Bir diğer ‘Ortak Akıl’ kullanıcısı da yandaş kanal Beyaz Tv’de karşımıza çıkıyor. Programın adı Ortak Akıl, programı yapan ise Hüseyin Gülerce. Yani şu eskiden Fetullah Gülen’in sağ kolu olan, birlikte iş tuttuğu, sonradan ise hocasını satıp muhbirliğe soyunan Hüseyin Gülerce.
Değinmeden geçemeyeceğim, yakınlarımızda da sık sık kullanılıyor bu Ortak Akıl Yalanı. Çalıştaylar, masalar filan kuruluyor. Filanca yeri Ortak Akılla yönetiyoruz, ortak akıl masaları kuruyoruz gibi. İnsana reklam sloganıymış gibi geliyor. Evlenenlere müjde! Ortak akıl masaları ve sandalyeleri, ortak akıl oturma grubu ve ortak akıl yemek masası çok uygun fiyatlarla Ortak Akıl Mobilya’da!
Şaka bir yana, adında ''Halk'' geçen partinin mensuplarına Ortak Akıl lafını kullanmak yakışmıyor, hele ki solcuyum, sosyalistim diyenlere hiç yakışmıyor. Bunların dışındakiler istedikleri gibi kullanabilirler.
Son dönemde sıkça duyduğumuz ''Ortak Akıl'' lafının sözlük anlamı şu: Birden fazla kişinin toplanarak bir konu hakkında akıl kapasitelerini ve düşünce güçlerini birleştirmesidir. Bu tanıma bakınca hiçbir sorun yok gibi gözüküyor, ne kadar şirin bir tanım. Ancak bu lafın Türkiye’deki karşılığına bakılınca asıl amaç gözler önüne seriliyor.
Demokrat Parti’nin ve haliyle sağ zihniyetin 50’li yıllardan itibaren başlattığı ''Her mahallede bir zengin'' yaratma hayali, günümüze gelindiğinde o yaratılan zenginin aynı zamanda mahalleyi yönetme hakkının da doğrulandığını gösteren bir hal aldı. Mahalleyi, ilçeyi, bütün şehri, ülkeyi yönetme hak ve talebi olarak da genişletebiliriz bunu. ''Bir ilçeyi aynı zamanda o ilçenin en zengini yönetebilir, bir şehri yönetmek o şehrin en zengininin hakkıdır'' düşüncesinin topluma empoze edilmesiyle de açıklayabiliriz bunu.
Türkiye’yi yönetmesi için yetiştirilen ve 12 Eylül faşist darbesinin sonrasında bir Amerikan projesi olarak iktidara getirilen Turgut Özal’ın siyaset sözlüğümüze soktuğu laftır ''Ortak Akıl''. Bunun tercümesi şudur; en akıllı benim, en tepede benim, ben ne dersem o olur, e size de sormuş gibi yaparım, adına da ortak akıl deriz, yumurtayı bir güzel boyamış oluruz, herkese de yediririz.
Türkiye’de serbest piyasa ekonomisine geçiş, özelleştirmeler, yağma, talan ve rantcılığın başlangıcı Adnan Menderes ve Demokrat Parti, ortası Turgut Özal ve Anap ise sonu da Tayyip Erdoğan ve Ak partisi ile olacak (Bunlara Demokrasi’nin Yıldızları deniyor, biz ise Demokrasi’nin Hırsızları diyoruz). Türkiye’de neoliberal politikaların uygunlanmasında bir kamuflaj laftır ortak akıl. Yayılmacı kapitalist düzenin gün geçtikçe daha da hakim olduğu coğrafyamızda, bizleri her şeyi ortak akıl ile çözdüklerini iddia edenler yönetiyor. Tek derdi karnını doyurabilmek olan halk yığınlarının da ortak akıl lafını duyduğunda, ''aa ne güzel ortak akıl, tabi tabi ortak akılla yönetiliyoruz canım, birlikte yönetiyoruz yani, o zenginin aklı daha fazla tabi onun aklı bizim aklımız olsun tabi'' anlayışını benimsemekten hiç çekinmiyor. Sonra aç her yeri ranta, dikilsin gökdelenler, açılsın avmler, köşeler bir bir dönülsün.
Ortak akılla alakalı bir diğer görüş de yazar Özdemir İnce’ye ait. İnce diyor ki; ortak akıl faşist akıldır, demokrasilerde değil, teokratik düzende, faşizmde, totaliter rejimlerde geçerlidir. Biraz sert bir yorum gibi gözüküyor değil mi? Bence değil. Bu yaşadığımız dönemi en ince haliyle anlatmıyor mu? Akp iktidarının ortak akılla yönetiyormuş gibi gösterdiği halleri teküstbaş akıl tayyip erdoğan belirlemiyor mu? Son 16 yılda yaşanan hak ihlalleri, işçi cinayetleri, sokaklarda öldürülen gençler, açlığa mahkum edilen köylüler, kesilen ağaçlar, yuvaları bozulan kuşlar... Bütün bunlar tek bir adamın emirleriyle olmadı mı? İşte bu adam diyor ''Ortak Akılla Yönetiyoruz''.
Bütün bunları dışında Ortak Akıl lafı iki güzel yerde geçiyor. Birincisi, onlarca gerici ve cumhuriyet düşmanı vakıf ve derneğin oluşturduğu Ortak Akıl Platformu (googleda Ortak Akıl Platformu diye arattığınızda, platformun bileşenleri olan dernek ve vakıfları görebilirsiniz). Bu platform yakın tarihimizde iki noktada ortaya çıkıyor. İlk olarak Ergenekon Davaları sırasında, daha sonra da 15 Temmuz tiyatro darbe girişiminden kısa bir süre önce. İkisinde de yaptıkları açıklamalarda vesayet sisteminin sona erdirilmesi için akpye tabi, haliyle Tayyip Erdoğan’a tam bağlılıklarını belirtip, her koşulda arkasında olduklarını göstermek için ortaya çıkıyorlar. Bir diğer ‘Ortak Akıl’ kullanıcısı da yandaş kanal Beyaz Tv’de karşımıza çıkıyor. Programın adı Ortak Akıl, programı yapan ise Hüseyin Gülerce. Yani şu eskiden Fetullah Gülen’in sağ kolu olan, birlikte iş tuttuğu, sonradan ise hocasını satıp muhbirliğe soyunan Hüseyin Gülerce.
Değinmeden geçemeyeceğim, yakınlarımızda da sık sık kullanılıyor bu Ortak Akıl Yalanı. Çalıştaylar, masalar filan kuruluyor. Filanca yeri Ortak Akılla yönetiyoruz, ortak akıl masaları kuruyoruz gibi. İnsana reklam sloganıymış gibi geliyor. Evlenenlere müjde! Ortak akıl masaları ve sandalyeleri, ortak akıl oturma grubu ve ortak akıl yemek masası çok uygun fiyatlarla Ortak Akıl Mobilya’da!
Şaka bir yana, adında ''Halk'' geçen partinin mensuplarına Ortak Akıl lafını kullanmak yakışmıyor, hele ki solcuyum, sosyalistim diyenlere hiç yakışmıyor. Bunların dışındakiler istedikleri gibi kullanabilirler.
FACEBOOK YORUMLAR