" O seçim, bu seçim değil! "
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir 2. Bölge Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu; pazar günü sandık başına gidecek İzmirli vatandaşlara seslendi. Seçmenin siyasi tercihlerini bu kez farklı bir yaklaşımla gözden geçirmesi gerektiğini söyleyen Nalbantoğlu; “ Bir sonla birlikte yepyeni bir başlangıç yaratmayı oylayacağız. 14 Mayıs, milat olsun istiyorsak; oylarımızın tarihi değerini düşünerek bir karar vermek zorundayız. Tek adam rejimine son verip demokratik temsile geçiş için meclis aritmetiği çok önemli. Farklı görüşlere saygımız sonsuz. Ancak, o seçim, bu seçim değil.” dedi.
11 Mayıs 2023 - 17:15
‘Alt tarafı sandalye’ deyip geçme
Yasama, yürütme, yargı ve basının tek elden yönetilmesinin hazin sonuçlarını tüm ülke insanının yaşadığını vurgulayan CHP’li Nalbantoğlu; şöyle konuştu; “ 14 Mayıs, sadece Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçeceğimiz bir tarih değildir. Tüm bu kuvvetleri kullanmanın keyfiliğine nokta koyacağımız tarihtir. Önemli bir halk oylamasıdır. Aynı kişinin iki dudağı arasından çıkan, imzasıyla hayata geçen her türlü haksızlığa dur diyeceğimiz tarihtir. Devletin başkanı, yürütmenin de başıysa ortaya baskı ve zulüm çıkar; yasama ve yargının da başıysa demokrasi, adalet ve şeffaflık sadece kitap sayfalarında kalır. Yaptım oldu, imzaladım oldu, söyledim oldu devri kapanmalıdır. Bunun için 360 sandalye deyip geçmemeli. Bu amaçla, halkın tüm renklerini, görüşlerini birleştiren Millet İttifakı’na bu değişimi gerçekleştirecek onay verilmeli. Aksi halde; şikâyet etme hakkımız, olmayacak. ”
Acısı yine halktan çıkacak
AKP iktidarının yıllardır halka, üreticiye çok gördüklerini şimdi lütfeder gibi sunmaya devam ettiğini söyleyen Nalbantoğlu, açıklamasında; “ 21 yıl yandaşlarına çalıştılar. Şimdi, iktidarlarını kaybetme korkusuyla asıl çalışmaları, hizmet etmeleri, güçlendirmeleri gereken halk akıllarına geldi. Memura, işçiye, emekliye maaş artışı lütfediyorlar. Yoksullaştırdıkları, borçlandırdıkları insanların ağızlarına bir parmak bal çalıyorlar. Hasbelkader kazanırlarsa, acısını yine halktan çıkaracaklar. Halkın burnundan fitil fitil getirecekler. Çocuklarımızın geleceğinden çalmaya devam edecekler. Eğer, kazanırlarsa, ülkenin iflas eden ülkeler arasına katılacak. Büyüme rakamlarını mübalağa ediyorlar; çünkü seçim kazanmak için ekonomiyi büyük göstermek zorundalar. Akıl, mantık almaz yöntemler deniyorlar. Yalnız enflasyon değil cari açık da artıyor. Böyle giderse, enflasyon yüzünden kimsenin maaş ve ücreti mal ve hizmet satın almaya zaten yetmeyecek. Büyük bir çöküş bizi bekliyor. Buna göz mü yumacağız, yoksa dur mu diyeceğiz. İşte bu nedenle, O seçim, bu seçim değil.’ demek zorundayız.“ diye konuştu.
Savaş gemisi mi, seçim gemisi mi?
AKP iktidarının tüm politikalarıyla Türkiye’yi; bir açmaza, bir uçuruma sürüklediğini belirten CHP PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu; Biz, ‘Siyaset, askerin işi değildir! derken; askeri vesayete asıl alkış tutan AKP’dir.” diyerek şunları söyledi; “ Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yatırımını, TCG Anadolu’yu seçim propagandasında kullanan AKP’dir. AKP’nin İzmir temsilcisi; bir askeri yatırımın ziyaretine halkı davet etmekte, bakanı ise gemiye ziyaret sayısını açıklamakta sakınca görmüyor. Ordunun gemisi mi, seçim gemisi mi belli değil. Öyle tehlikeli sularda yüzüyorlar ki! Seyirci kalamayız, çünkü boğulacak olan sadece kendileri değil, herkes. Aslında, 14 Mayıs öncesi ve sonrası muhasebesini yapmak, hiç zor değil. İnanıyorum; halkımız bu muhasebeyi en doğru şekilde yapacak.”
Yasama, yürütme, yargı ve basının tek elden yönetilmesinin hazin sonuçlarını tüm ülke insanının yaşadığını vurgulayan CHP’li Nalbantoğlu; şöyle konuştu; “ 14 Mayıs, sadece Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçeceğimiz bir tarih değildir. Tüm bu kuvvetleri kullanmanın keyfiliğine nokta koyacağımız tarihtir. Önemli bir halk oylamasıdır. Aynı kişinin iki dudağı arasından çıkan, imzasıyla hayata geçen her türlü haksızlığa dur diyeceğimiz tarihtir. Devletin başkanı, yürütmenin de başıysa ortaya baskı ve zulüm çıkar; yasama ve yargının da başıysa demokrasi, adalet ve şeffaflık sadece kitap sayfalarında kalır. Yaptım oldu, imzaladım oldu, söyledim oldu devri kapanmalıdır. Bunun için 360 sandalye deyip geçmemeli. Bu amaçla, halkın tüm renklerini, görüşlerini birleştiren Millet İttifakı’na bu değişimi gerçekleştirecek onay verilmeli. Aksi halde; şikâyet etme hakkımız, olmayacak. ”
Acısı yine halktan çıkacak
AKP iktidarının yıllardır halka, üreticiye çok gördüklerini şimdi lütfeder gibi sunmaya devam ettiğini söyleyen Nalbantoğlu, açıklamasında; “ 21 yıl yandaşlarına çalıştılar. Şimdi, iktidarlarını kaybetme korkusuyla asıl çalışmaları, hizmet etmeleri, güçlendirmeleri gereken halk akıllarına geldi. Memura, işçiye, emekliye maaş artışı lütfediyorlar. Yoksullaştırdıkları, borçlandırdıkları insanların ağızlarına bir parmak bal çalıyorlar. Hasbelkader kazanırlarsa, acısını yine halktan çıkaracaklar. Halkın burnundan fitil fitil getirecekler. Çocuklarımızın geleceğinden çalmaya devam edecekler. Eğer, kazanırlarsa, ülkenin iflas eden ülkeler arasına katılacak. Büyüme rakamlarını mübalağa ediyorlar; çünkü seçim kazanmak için ekonomiyi büyük göstermek zorundalar. Akıl, mantık almaz yöntemler deniyorlar. Yalnız enflasyon değil cari açık da artıyor. Böyle giderse, enflasyon yüzünden kimsenin maaş ve ücreti mal ve hizmet satın almaya zaten yetmeyecek. Büyük bir çöküş bizi bekliyor. Buna göz mü yumacağız, yoksa dur mu diyeceğiz. İşte bu nedenle, O seçim, bu seçim değil.’ demek zorundayız.“ diye konuştu.
Savaş gemisi mi, seçim gemisi mi?
AKP iktidarının tüm politikalarıyla Türkiye’yi; bir açmaza, bir uçuruma sürüklediğini belirten CHP PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu; Biz, ‘Siyaset, askerin işi değildir! derken; askeri vesayete asıl alkış tutan AKP’dir.” diyerek şunları söyledi; “ Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yatırımını, TCG Anadolu’yu seçim propagandasında kullanan AKP’dir. AKP’nin İzmir temsilcisi; bir askeri yatırımın ziyaretine halkı davet etmekte, bakanı ise gemiye ziyaret sayısını açıklamakta sakınca görmüyor. Ordunun gemisi mi, seçim gemisi mi belli değil. Öyle tehlikeli sularda yüzüyorlar ki! Seyirci kalamayız, çünkü boğulacak olan sadece kendileri değil, herkes. Aslında, 14 Mayıs öncesi ve sonrası muhasebesini yapmak, hiç zor değil. İnanıyorum; halkımız bu muhasebeyi en doğru şekilde yapacak.”
FACEBOOK YORUMLAR