İzmir Atatürk Lisesi
Köşe yazarımız Salim Yılmaz lise yıllarını ve İzmir Atatürk Lisesi aleyhinde yazılar yazıyı değerlendirdi. İzmir Atatürk Lisesi'nin önemini anlattı.
03 Kasım 2021 - 10:41
İZMİR ATATÜRK LİSESİ
1981 yılı.. Alsancak Ortaokulu’nu bitirmişim.. Adrese dayalı sistem gereğince devam edeceğimiz liseyi seçeceğiz.. İzmir Atatürk Lisesi seçeneklerimin başında.. Namık Kemal Lisesi’nin bahçe komşusu okulda okumuşum üç yıl boyunca, ama aklım orada işte!.
Kayıt döneminde rahmetli anamla gittik, gerisin geriye Namık Kemal Lisesi'ne gönderildik.. Her dönem olduğu gibi yoğun talep vardı okulumuza.. İkamet adresleri Bornova, Karşıyaka olan kimi ortaokul arkadaşlarımın kayıtlarının yapıldığını öğrenince soluğu merhum amcamın yanında aldım. Merkezi İzmir olan bir bankanın genel müdürüydü. Baldızı rahmetli Nedret Özbay o dönem okulumuzda hizmet veren kreşin müdiresiydi.. Anlattım derdimi, dinledi.. İşin ilginç yanı kendisi Namık Kemal Lisesi mezunuydu.. Hatta lisenin efsane edebiyat öğretmeni Fuat Edip Baksı’nın öğrencisiydi!. Sonraki yıllarda 'Ben bu koltuğa oturmadan kartvizitlerimi yırtıp attım' diyerek yönetim kurulu başkanı olduğu bankada sırf yeğeni olduğum için işe başlamama karşı çıkan İsmet Yılmaz hak verdi; 'Hakkındır' dedi.. Böylece 1981 yılının sonbaharında kapısından girdiğim okulumdan hiç ama hiç çıkmadım..
Eğitim aldığım üç yıl boyunca geçmişte olduğu gibi erkek lisesi statüsündeydik. Okulumuzdan mezun nice öğretmenimiz vardı, ruhları şad olsun.. Öğretimi bir kenara bırakıyorum; sağlam, çok sağlam eğitim aldık.. Günümüzün teknolojik olanaklarını da kullanarak büyük bir sivil toplum örgütü, çok büyük bir aile haline geldik.. Okul Aile Birliğimiz, vakıfımız, derneğimizle İzmir’in eğitim ve sosyal yaşamında gündem yaratabilecek bir gücü temsil ediyoruz..
Temelinde adını aldığı ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yol, çağdaş ve laik vatandaş olma genlerini taşıyan bir eğitim yuvası gerici güç odaklarının elbet hedefidir!. Son on yılda kimi görevlendirmeler ve görevden almalarla kendini gösteren sinsi operasyonların tepesine Yeni Akit tüy dikti!.
Şahsen tümümüzü çok kızdıran ve infiale sevk eden 'Gece Kulübü' ana fikirli alçak haberi çok daha önceleri bekliyordum!. Unutmayalım; pırıl pırıl gençlerimizin mezuniyet törenlerinde hançerelerini yırtarcasına söyledikleri 'İzmir Marşı' nı siyasi slogan olarak niteleyen okul müdürünü 48 saat geçmeden biz görevden aldırdık!. Okulumuz kimi vakıfların kıskacında kıvranırken aklı hür, vicdanı hür nesillerin yetişmesi adına tavır koyan eğitimcilerimizin görevlerinden uzaklaştırıldığını da; ortalık yangın yerine dönmüşken saçlarını tarayan personeli de çok iyi biliyoruz!.
Dostlar.. İzmir Atatürk Lisesi mevziidir..
Sizlerin çok iyi bildiği şeyleri alçakça mürekkep ve cigabayt israfı yapanlara da hatırlatmak istiyorum!. Neyle uğraştıklarını bilmeleri hakkıdır!..
1888 yılında eğitime başlamıştır.. İlk müdürü Abdurrahman Bey olup O’nun adını taşıyan binada ikinci sınıfı okuduğumu belirtmek isterim.. Tanzimat Fermanı uyarınca açılmasına karar verilen 25 rüştiyeden biridir.. 2. Meşrutiyet sonrasında idadi sınıfına geçmiştir..
İzmir’in işgalinin hemen arefesinde müdürü Mustafa Necati’dir.. O’nun da katıldığı Maşatlık Mitingi’nde işgale karşı duranların arasında ilk kuşunu sıkan Hasan Tahsin vardır.. O mitingde alınan işgal karşıtı kararlarını sokak sokak, ev ev dağıtanlar günümüzün İzmir Atatürk Lisesi öğrencileridir..
Mustafa Necati’den bayrağı alan Şükrü Saraçoğlu’dur.. Ağabeylerimizi sayayım da bilin!..
Vasıf Çınar, Şemsettin Günaltay, Ahmet Adnan Saygun, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halit Ziya Uşaklıgil, Necati Cumalı, Ahmet Haşim, Ferit Eczacıbaşı, Neyzen Tevfik, Selim Sırrı Tarcan, Samim Kocagöz..
Yetmedi mi? Devam o zaman..
Baskın Oran, Salah Birsel, Ali Kocatepe, Halil Menteşe, Attila İlhan, Memduh Tağmaç, Bülent Berkarda, Sümer Oral, Refik Tulga, Kazım Orbay, Behçet Uz, Hayri Kozakçıoğlu, Şerif Tüten..
Bitmedi!.
Ahmet Piriştina, Refet Saygılı, İsmail Sivri, Onur Güntürkün..
Yoruldum!. Yılmaz Özdil ve Fatih Portakal diyerek bitirelim..
Kimi dostlarım aracılığıyla okulumuzdaki 29 Ekim törenlerinde 'Vals' yapan, 'Zeybek' oynayan evlatlarımızın üzüntülerine şahit oldum..
Aman üzülmeyin, gurur duyun!.
Sizler Atatürk’ün evlatlarısınız, aydınlık geleceğimizin teminatısınız.. Köhnemiş emperyalizmin artıklarıyla biz başa çıkarız.. Hiç unutmadık, sizler de unutmayın..
BİZE İMAN VERİYOR HÜR VATANIN HÜR SESİ
EBEDİYEN VAROLSUN İZMİR ATATÜRK LİSESİ…
1981 yılı.. Alsancak Ortaokulu’nu bitirmişim.. Adrese dayalı sistem gereğince devam edeceğimiz liseyi seçeceğiz.. İzmir Atatürk Lisesi seçeneklerimin başında.. Namık Kemal Lisesi’nin bahçe komşusu okulda okumuşum üç yıl boyunca, ama aklım orada işte!.
Kayıt döneminde rahmetli anamla gittik, gerisin geriye Namık Kemal Lisesi'ne gönderildik.. Her dönem olduğu gibi yoğun talep vardı okulumuza.. İkamet adresleri Bornova, Karşıyaka olan kimi ortaokul arkadaşlarımın kayıtlarının yapıldığını öğrenince soluğu merhum amcamın yanında aldım. Merkezi İzmir olan bir bankanın genel müdürüydü. Baldızı rahmetli Nedret Özbay o dönem okulumuzda hizmet veren kreşin müdiresiydi.. Anlattım derdimi, dinledi.. İşin ilginç yanı kendisi Namık Kemal Lisesi mezunuydu.. Hatta lisenin efsane edebiyat öğretmeni Fuat Edip Baksı’nın öğrencisiydi!. Sonraki yıllarda 'Ben bu koltuğa oturmadan kartvizitlerimi yırtıp attım' diyerek yönetim kurulu başkanı olduğu bankada sırf yeğeni olduğum için işe başlamama karşı çıkan İsmet Yılmaz hak verdi; 'Hakkındır' dedi.. Böylece 1981 yılının sonbaharında kapısından girdiğim okulumdan hiç ama hiç çıkmadım..
Eğitim aldığım üç yıl boyunca geçmişte olduğu gibi erkek lisesi statüsündeydik. Okulumuzdan mezun nice öğretmenimiz vardı, ruhları şad olsun.. Öğretimi bir kenara bırakıyorum; sağlam, çok sağlam eğitim aldık.. Günümüzün teknolojik olanaklarını da kullanarak büyük bir sivil toplum örgütü, çok büyük bir aile haline geldik.. Okul Aile Birliğimiz, vakıfımız, derneğimizle İzmir’in eğitim ve sosyal yaşamında gündem yaratabilecek bir gücü temsil ediyoruz..
Temelinde adını aldığı ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yol, çağdaş ve laik vatandaş olma genlerini taşıyan bir eğitim yuvası gerici güç odaklarının elbet hedefidir!. Son on yılda kimi görevlendirmeler ve görevden almalarla kendini gösteren sinsi operasyonların tepesine Yeni Akit tüy dikti!.
Şahsen tümümüzü çok kızdıran ve infiale sevk eden 'Gece Kulübü' ana fikirli alçak haberi çok daha önceleri bekliyordum!. Unutmayalım; pırıl pırıl gençlerimizin mezuniyet törenlerinde hançerelerini yırtarcasına söyledikleri 'İzmir Marşı' nı siyasi slogan olarak niteleyen okul müdürünü 48 saat geçmeden biz görevden aldırdık!. Okulumuz kimi vakıfların kıskacında kıvranırken aklı hür, vicdanı hür nesillerin yetişmesi adına tavır koyan eğitimcilerimizin görevlerinden uzaklaştırıldığını da; ortalık yangın yerine dönmüşken saçlarını tarayan personeli de çok iyi biliyoruz!.
Dostlar.. İzmir Atatürk Lisesi mevziidir..
Sizlerin çok iyi bildiği şeyleri alçakça mürekkep ve cigabayt israfı yapanlara da hatırlatmak istiyorum!. Neyle uğraştıklarını bilmeleri hakkıdır!..
1888 yılında eğitime başlamıştır.. İlk müdürü Abdurrahman Bey olup O’nun adını taşıyan binada ikinci sınıfı okuduğumu belirtmek isterim.. Tanzimat Fermanı uyarınca açılmasına karar verilen 25 rüştiyeden biridir.. 2. Meşrutiyet sonrasında idadi sınıfına geçmiştir..
İzmir’in işgalinin hemen arefesinde müdürü Mustafa Necati’dir.. O’nun da katıldığı Maşatlık Mitingi’nde işgale karşı duranların arasında ilk kuşunu sıkan Hasan Tahsin vardır.. O mitingde alınan işgal karşıtı kararlarını sokak sokak, ev ev dağıtanlar günümüzün İzmir Atatürk Lisesi öğrencileridir..
Mustafa Necati’den bayrağı alan Şükrü Saraçoğlu’dur.. Ağabeylerimizi sayayım da bilin!..
Vasıf Çınar, Şemsettin Günaltay, Ahmet Adnan Saygun, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halit Ziya Uşaklıgil, Necati Cumalı, Ahmet Haşim, Ferit Eczacıbaşı, Neyzen Tevfik, Selim Sırrı Tarcan, Samim Kocagöz..
Yetmedi mi? Devam o zaman..
Baskın Oran, Salah Birsel, Ali Kocatepe, Halil Menteşe, Attila İlhan, Memduh Tağmaç, Bülent Berkarda, Sümer Oral, Refik Tulga, Kazım Orbay, Behçet Uz, Hayri Kozakçıoğlu, Şerif Tüten..
Bitmedi!.
Ahmet Piriştina, Refet Saygılı, İsmail Sivri, Onur Güntürkün..
Yoruldum!. Yılmaz Özdil ve Fatih Portakal diyerek bitirelim..
Kimi dostlarım aracılığıyla okulumuzdaki 29 Ekim törenlerinde 'Vals' yapan, 'Zeybek' oynayan evlatlarımızın üzüntülerine şahit oldum..
Aman üzülmeyin, gurur duyun!.
Sizler Atatürk’ün evlatlarısınız, aydınlık geleceğimizin teminatısınız.. Köhnemiş emperyalizmin artıklarıyla biz başa çıkarız.. Hiç unutmadık, sizler de unutmayın..
BİZE İMAN VERİYOR HÜR VATANIN HÜR SESİ
EBEDİYEN VAROLSUN İZMİR ATATÜRK LİSESİ…
FACEBOOK YORUMLAR