GERÇEKLER

Salim Yılmaz

Toplumun haber alma özgürlüğü ile basın hürriyeti arasındaki ilişkiler birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Lakin; toplumun haber alma, gerçekleri öğrenme özgürlüğü hür basınla işlerlik kazanır. Demokrasiye kıyısından köşesinden de olsa bulaşmış ülkelerde söz konusu haber alma özgürlüğü anayasalar tarafından güvence altındadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 26. Maddesinin birinci fıkrası da ‘’ Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. ‘’ demek suretiyle haberleşme özgürlüğünü güvence altına almaktadır.
Geçtiğimiz günlerde gazeteleri tararken dünyada ve ülkemizde salgın rakamlarına denk geldim. Halen her gün ikiyüzün üzerinde canımızı kurban vermekteyiz bu musibete. Sayıların görünen yüzlerinin ardında bambaşka gerçekler saklıdır. Basit bir içler dışlar çarpımı işlemiyle ölüm oranlarını çıkardım. Gezegende hastalığa yakalananlardan vefat edenlerin oranı % 2,7 iken ülkemizde bu oran  % 0,85 dolayında!. Yaklaşık üç kat fark var! Ülkelerin hemen hepsinde uygulanan tedavi prosedürleri hemen hemen aynı. Dünya ve ülkemiz ekseninde sayılar şeffafsa bu durum beni bir Türk vatandaşı olarak gönendirir. Yok eğer nesnel gerçekler saptırılıyorsa da doğrusunu bilmek isterim.
Bir de hidroksiklorokin denen ilacın kullanımı konusu var. Ayrıntısını hekim arkadaşlarım bilir; ama yan etkilerinin büyük tehlikeler içerdiği yazılıp çizilmekte. Konuyla ilgili sağlık bakanının 15 Nisan 2020’de  ‘Bu ilacı bu kadar yaygın kullanan ikinci bir ülke yok. Dünya bu ilacın peşinde. Biz bir milyon kutuya yakın ilacı baştan stokladık. ‘ açıklaması arşivlerde! Yaklaşık bir yıl sonra, 7 Mayıs 2021 tarihinde tedavi prosedüründen çıkarılan ilaçla ilgili Türk Tabipleri Birliği’nin aynı tarihli tweet’i de şöyle :   COVID-19’a karşı etkili olmadığı gibi yan etkileri de bilinmesine ve TTB olarak tüm uyarılarımıza rağmen, hidroksiklorokin ilacı ancak bugün Sağlık Bakanlığı tarafından rehberden çıkarıldı. Bilimsel bilgiden yana olmaya ve doğruları söylemeye devam edeceğiz.
Ülkemle gurur duymaya her zaman hazır ve istekliyim. Örneğin; gezegendeki çoğu ülke yan etkilerini fark etmeden ilgili ilacı kullanırken sağlık bakanlığından gelecek şöyle bir açıklama da beni gönendirirdi: Dünya bu ilacın peşinde. Ancak bilim insanlarımızın araştırmaları sonucunda telafisi mümkün olmayan ölümcül yan etkileri saptandığından dolayı tedavi prosedürümüzden çıkarılmıştır.
Böyle olmadı! Bu ilacın etkileri nedeniyle kaç canımızı yitirdiğimizi bilmiyoruz. Sorulduğunda da türlü yaftalarla üzerimize geliyorlar!
Değerli dostlar; merak ve gerçekleri aramak insanlığı hep daha ileri taşımıştır. Türk Tabipleri Birliği kapatılsın, Anayasa Mahkemesi kapatılsın vb. tepkiler en hafif ifadeyle sığlıktır!
Eskilerin bir deyişi geldi aklıma! ‘ Bilcen de başın göğe mi ercek ‘ diye..
Evet! Bilenlerin, öğrenenlerin başı hep göklerdedir. Asla boyunlarını eğmezler, yere bakmazlar.