Stresi Yönetmek için İpuçları

Köşe Yazarımız Burcu Arslan, stres ve stresi yönetmek için neler yapmamız gerektiğine dair önerilerini yazdı.

Burcu Arslan'ın köşe yazısı:

"Stresi Yönetmek için İpuçları

İş stresi, sınav stresi, trafik stresi, ülke ve dünyadaki endişe verici gelişmeler, gelecekle ilgili belirsizlikler ve tabii ki son 1,5 yılımıza damga vuran salgın hastalık stresi… Liste uzayıp gidiyor. Hayatımızda stres hep var ve olmaya da devam edecek. Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, keşke elimizde bir sihirli değnek olsa ve tüm bu stres faktörlerini, en azından bizi doğrudan etkileyen faktörleri bir anda yok edebilsek.
Sihirli değneğimiz ya da sihirli formüllerimiz yok, evet; ancak fani halimizle yapabileceğimiz bazı şeyler var. Stres faktörlerini ortadan kaldıramayabiliriz; ancak stresimizi yönetebiliriz. Peki nasıl? Öncelikle şunu söylemeliyim ki, stresi yönetmek, sorumluluk almakla ilgidir: Düşüncelerimizin, duygularımızın, çevremizin ve problemlerle baş etme şeklimizin sorumluluğunu almakla. Bunu nasıl mı yapacağız? Yine çok kolay görünen ancak uygulamak için çaba isteyen ufak yöntemlerle:
-          “Hayır” demeyi öğrenin. Kimseyle çatışma yaşamamak, herkese iyi geçinmek için ya da sadece sevdikleriniz uğruna fedakârlık yapmak için sürekli “evet” demeyi bırakmaya çalışın. Kendi isteklerinizin kontrolünü yavaş yavaş siz alın, kontrolü başkalarına bırakmayın. Hayatınızın sürücü koltuğunda oturun, arkadaki yolcu koltuğunda değil.
-          Sizde stres ve üzüntü yaratan, size olumsuzluk aşılayan insanlardan olabildiğince uzak durun. Onların telefonlarını açmayın ya da sosyal medyada sessize alın. Küsün ya da onları kırın demiyorum, sadece pasif bir şekilde uzak durun. Ya da sizi rahatsız eden şeyleri onlara kibar, saygılı ve kararlı bir şekilde söyleyin.
-          Ülke ya da dünya gündeminde sizi üzen konulardan uzak durun. Gerekirse gündemi takibi bırakın. Zaten siz takip etmeseniz de önemli ya da kritik konuları mutlaka öğreneceksinizdir.
-          Yapacaklarınızın listesini yazın. Böylelikle zamanınızı da daha iyi yönetebilirsiniz. Hepsini bir anda yapmaya çalışmayın. Küçük parçalara bölün. Böylelikle her bir parçayı yaptıktan sonra kendinizi rahatlamış hissedeceksiniz.
-          Sorunun merkezinden bir adım geriye atın ve o sorunu pozitif bir bakış açısıyla yeniden çerçeveleyin. O soruna uzun vadeli yaklaşın. Yani, eğer uzun vadede sizin için önemini yitirecek bir konuyla zamanınızı ve enerjinizi başka şeye yönlendirmeyi deneyin.
-          Yüksek standartlarınızı da gözden geçirin ve yeniden düzenleyin. Mükemmeliyetçilik sadece yorar, hem sizi hem de yakın çevrenizi. Standartlarınızı düşürün. “Yeterince iyi”, mükemmelden iyidir. “Asla, her zaman, mutlaka, bu böyle olmak zorunda” gibi sözcükleri daha az kullanmaya çalışın. Başka bir ihtimal hep vardır.
-          Pozitife odaklanın ve buna kendinizden başlayın. Kendinizdeki olumlu ve güzel şeylere bakın mesela, neler göreceksiniz? Kendinizde ve yaşamınızda şükredeceğiniz üç şeyi her gün bir kenara yazıp, bunaldığınız zamanlarda dönüp o yazdıklarınızı okuyabilirsiniz.
-          Kontrol edemeyeceğiniz şeyleri kontrol etmeye, düzeltmeye çalışmayın. Bir önceki yazımda da bahsetmiştim, tarafsız şahitlik yapın, sadece olanı görün ve kabul edin. Kontrol edebileceklerinize, değiştirebileceklerinize odaklanın; mesela kendinize.
-          Affetmeyi öğrenin. Affetmemenin olumsuz ve ağır bir yükü vardır. Unutmadığınız, canlı tuttuğunuz negatif hisler, kuyruğunuza takılı boş tenekeler gibidir. Affedin, kurtulun o tenekelerden ve ilerleyin.
-          Eğlence ve rahatlama için zaman ayırın. Sadece kendinize ait, sadece siz istiyorsunuz diye ve size iyi gelen şeyler yapın. Bunu her gün yapın.
-          Bedeninize iyi bakın. Bedeninizin farkında olun, onu dinleyin, ihtiyaçlarını gözlemleyin, kırmızı alarmlarını duyun. Belki bu, sağlıksız gıdalardan ve bedenin ihtiyacından çoğunu yiyip içmekten ya da duygusal yemekten de alıkoyacaktır sizi.
-          Ve son olarak, olmayacağını düşündüğünüz şeylerle ilgili endişe etmektense, ne istediğinizi hayal edin. Umutlu bir bakış açısı geliştirin.
Bu yazdıklarımı okurken belki içinizden karşı çıkıyorsunuz, belki siz bunları yapmak zorunda kalmadan dış şartların değişmesi gerektiğine inanıyorsunuz. O halde elinizde iki seçenek var: Ya oturup dış şartların değişmesini bekleyecek ve o zamana kadar bir stres yumağı olarak negatif hislerle yaşayacaksınız ya da sorumluluk alarak deneyecekseniz. Hayatında birçok stres kaynağı olan biri olarak şunu söyleyebilirim, sadece denemek bile işe yarıyor. Somurtup oturmak durumu değiştirmiyor, aksine daha da olumsuzlaştırıyor; ancak elinden geleni yapmışlık hissi iyi geliyor.
Sizlere, daha az çabalamak zorunda olduğunuz günler dilerken, yukarıda yazdıklarım denemeye değer diyorum."
 

burcu arslan stres strsi yönetmek i̇ş stresi sınav stresi trafik stresi ülke ve dünyadaki endişe verici gelişmeler gelecekle ilgili belirsizlikler