Her insan bir dünya

Bornova Gündem Köşe Yazarı Salim Yılmaz, bu haftaki köşe yazısında beklentilerin aksine bir ''Bayram'' yazısı yazmadı, hatta yazamadı. Bayram öncesi Çandarlı'ya yaptığı bir ziyaret ve bu ziyarette duyduğu seladan sonra yaşadıklarını anlattı yazısında. Acı bir hikaye, ''Her insan bir dünya'' özdeyişini hatırlattı yazısında. Yazıyı okuduktan sonra özdeyişin size hatırlattıklarını düşünecekmisiniz?

HER İNSAN BİR DÜNYA
Sabahtan köyden dostum Mehmet’le Çandarlı’ya indik. Kızımız Bihter’in küçük cerrahi operasyonu sonrası pansumanı vardı Veteriner Burak Abi’sinde..
Karınca kararınca eksiklerimiz için alışveriş yaptıktan sonra bayramlaşmak amacıyla Hüseyin ağabeyimiz ve Nesrin ablamızın mütevazi dükkanında buluştuk.  Merkez Camiinin hemen yanıbaşındaki dükkanda bayramlaşmanın ardından çaylarımızı yudumlarken, sela yükseldi şerefeden! 
Niyetim eve dönüp bir bayram yazısı kaleme almaktı, taa ki o selayı duyuncaya kadar! 
Eve döndüm, inat ettim yine de, olmadı!. Bayram yazısı çıkmadı, çıkaramadım dostlarım..
Aklım da gönlüm de o selada!.
Çandarlı küçük yer. Bayram günü kimin selası ki diye dertlenir ve meraklanırken Hüseyin ağabey yaptı açıklamayı! 
‘’ İki gencimizin selası.. Kızımız önce nişanlısını öldürüp ardından intihar etmiş. ‘’  
Zaten bayram havasında değildim; büsbütün kaçtı keyfim..
Başlıktaki ibareyi çok sever ve yeri geldiğince kullanmaya gayret ederim yazılarımda ve konuşmalarımda..
Günlük koşuşturmamızın içindedir onlar; kimi zaman kimilerinin insan olduklarını unutup robotmuş gibi davrandıkları!
AVM ucubelerinin önündedirler örneğin; ucunda ayna olan bir aparatla arabanızın altına bakarlar hani. X Ray cihazınızı öttürürseniz üstünüzü, çantanızı falan ararlar..
Evinize siparişinizi getiren kuryelerdir. Banka şubelerindeki güvenlik görevlileridirler.. 
Sinema bileti aldığınız gişenin ardındaki gencecik çocuklardır.
Marketlerdeki kasiyerlerdir, reyon görevlileridir.. Etiketlerin vicdansızlığının hesabını sormaya kalkarız hani hedef şaşırıp çoğu zaman!. 
Benzin istasyonlarında ödeme yapmak için çoğu zaman yüzüne bile bakmadan kredi kartımızı uzattığımızdır onlar..
Çay bahçelerinde, lokantalarda içeceğimizi, yiyeceğimizi masamıza bırakıp gidecek kadar hayatımızdadırlar!.
Vatandaşlık numaramızı söyleyip gönderimizi teslim alıncaya kadar bir zaman diliminde var olurlar!.
Sesli yanıt servislerinden kulağımıza konuk olurlar çoğu zaman!.
Kimi zaman görmeyiz bile onları; elektrik – su faturasıdırlar posta kutularımızda!.  
Kendilerinin de acı ama kanıksadıkları bir durumdur aslında!. 
Hiç unutmam! Geçen yıl Bornova’nın ilk alışveriş merkezi olmasıyla nam salmış merkezin otoparkına girerken selam vermek amacıyla yavaşladığımda epey panik yapmıştı çocuklar!.
Evet!. Döndürüp duruyorum kalemi; farkındayım!. 
Haber 2 Mayıs tarihli gazetelerde var!. Yazımda bırakın isimlerini, isimlerinin baş harflerini bile kullanmayacağım..
Rahmetli kızımız ve nişanlısı HER İNSAN BİR DÜNYA Evreninin üyeleri..
Çok değil bir hafta önce İzmir’e giderken arabama yakıt aldığım benzin istasyonunun çalışanı!.
Sektirmeden hal hatır sorduğum evlatlarımızdan, kardeşlerimizden biri..
O gün de sorduyduk karşılıklı halimizi – hatırımızı!
Bugün toprağın altında!.
Onlar ‘’ Her İnsan ‘’ belki; ama her biri ayrı birer dünya..
Sabahattin Ali’nin ‘’ Kürk Mantolu Madonna ‘’ ve ‘’ İçimizdeki Şeytan ‘’ isimlerini taşıyan ve benim en sevdiğim iki romanının ( sözüm ona sıradan ) destansı kahramanları onlar!.
Selanın müsebbiplerine rahmet dilerken; her ama her insanın ayrı birer dünya olduğunun bilincindeki dost ve yakınlarımın bayramlarını içten ama bir o kadar buruk kutluyorum…
 

insan dünya bornova gündem köşe yazarı salim yılmaz hafta köşe yazı beklentiler bayram yazısı yazmadı hatta yazamadı çandarlı ziyaret sela yaşadıklarını anlattı acı bir hikaye her insan bir dünya özdeyişi