"Devlet TOGG Modeli ile Petrokimyaya Yeniden Yatırım Yapmalı"
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) tarafından düzenlenen Plastik Sektörü Değerlendirme Toplantısı, İzmir Hyatt Regency Oteli'nde gerçekleştirildi.
ŞENER GENÇER’İN ÖNERİSİ KİMYA SEKTÖRÜ GÜNDEMİNE BOMBA
GİBİ DÜŞTÜ:
“DEVLET TOGG MODELİ İLE PETROKİMYAYA YENİDEN YATIRIM
YAPMALI”
EGE PLASTİK SANAYİCİLERİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI
ŞENER GENÇER:
“TOGG ÖRNEĞİNDE OLDUĞU GİBİ DEVLET BABAYİĞİTLER İLE EL ELE
VEREREK, %88 ORANINDA İTHALATA BAĞIMLI OLDUĞUMUZ
PETROKİMA SEKTÖRÜNE YENİDEN YATIRIM YAPMALI.”
“İTHALATA BAĞIMLILIĞIMIZIN YÜZDE 100’E ULAŞMASI İLE İTHALAT
DEVLERİ TÜM KOBİ’LERE İSTEDİĞİ FİYATI DAYATIR.”
“PETKİM 15 YILDIR ÖZEL SEKTÖR YÖNETİMİNDE, ANCAK ÜRETİMİNDE
ARZU ETTİĞİMİZ ARTIŞ OLMADI.”
Toplantıya İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, Plastik Sanayicileri Federasyonu
(PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, Plastik Sanayicileri Derneği
(PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün ile İzmir ve Ege Bölgesi’ndeki Plastik
sektörü temsilcileri katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER)
Yönetim Kurulu Başkanı ve Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkan Yardımcısı
Şener Gençer’in önerisi ise sektörün gündemine adeta bomba gibi düştü.
// YERLİ ÜRETİMİN PAYI %12
Türkiye’nin yerli petrokimyasal üretimindeki sorunun, 40 yılı aşkın süredir çözümsüz
kaldığını vurgulayan Gençer, yerli üretimin payının yüzde 12’ye kadar düştüğünü belirterek,
“Bu durumun devam etmesi halinde, global petrokimya üreticilerinin ithalat cennetine
çevirdikleri ülkemiz, bu kez ithalatçıların istedikleri gibi fiyat dayatacakları bir ülke haline
gelecektir. Bunu önlemenin yolu yerli ve milli otomobilimiz TOGG örneğinde olduğu gibi
devletin oyun kurucu ve yatırımcı olarak sektörde yeniden yer almasından geçmektedir.”
dedi.
Türkiye’nin yerli petrokimya üreticisi Petkim’in 15 yıldır özel sektörün yönetiminde
olmasına rağmen, üretiminde dikkat çekici bir artış yaşanmadığına dikkat çeken Şener
Gençer, buna karşılık sektörün talepteki artış oranının, Türkiye’nin büyüme hızının çok
üzerinde olduğunu ve yerli üretimin payının son 15 yılda %20’den %12’ye kadar düştüğü
bilgisini verdi.
// “TOGG MODELİ PETROKİMYADA DA UYGULANABİLİR”
SASA ve Rönesans Grubu gibi şirketlerin Adana’da devam eden Polipropilen ve PTA
yatırımlarından büyük heyecan duyduklarını kaydeden EGEPLASDER Başkanı Şener
Gençer, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu yatırımların bir an önce devreye alınmasını elbette heyecanla bekliyoruz.
Ancak bu ürünlerin dışında Türkiye’nin net ithalatçı olduğu onlarca ürün bulunuyor.
Bu veriler ışığında sektörümüz ve kamuoyumuzla paylaşacağımız radikal önerimiz
şudur:
Devletimizin dünyadaki gelişmeleri ve sektörel trendleri doğru okuyarak, ölçek
ekonomisini gözeterek yeniden petrokimya sektörüne yatırımcı olarak girmesi
gerektiğini düşünüyoruz. Özel sektörün mevcut ve planlanan yatırımlarını
engellemeden ve onlara rakip olmadan devletin de petrokimyaya yatırım
yapabileceğine inanıyoruz.
Yerli otomobil projemiz TOGG’da nasıl devlet ve babayiğitler olarak gösterilen özel
sektör şirketleri el ele vererek muhteşem bir başarı hikâyesi yazdıysa, petrokimyada
da benzer strateji uygulayabiliriz. Devlet, Petkim’in ve diğer şirketlerimizin ürettikleri
ürünleri değil; ülkemizde üretilmeyen ya da çok yüksek oranda ithalata bağımlı
olduğumuz katı ve sıvı petrokimyasalları üretebilir. Kamu otoritesi tüm paydaşları bir
masa etrafında toplayarak bu planlamayı rahatlıkla yapabilir. Petrokimya; bilgi,
sermaye ve teknoloji yoğun bir sektördür. Dolayısıyla tüm yatırımları özel sektörden
beklemek hakkaniyetle bağdaşmıyor.
Devlet Petkim’i kurdu, büyüttü ve özelleştirdi. Yeniden ve tam entegrasyona
dayalı bir petrokimya kompleksi rahatlıkla kurabilir. Dünyanın en büyük petrokimya
şirketlerinin kamu yönetimi ağırlıklı ya da devletin ortaklığındaki şirketler olduğu
unutulmamalı. Türkiye’de petrokimyada sektöründe kim hangi üretimi yaparsa yapsın,
bir başkasına rakip olamaz. Bu yatırım aynı zamanda Türkiye’nin dış ticaret açığı ve
cari açığına pozitif yönde etki edecektir.”
// “İTHALAT BAĞIMLILIĞI, ACIMASIZCA İSTİSMAR EDİLİYOR.”
Türkiye’nin petrokimyasal ürünlerdeki ithalat bağımlılığının kabul edilebilir sınırların
çok üzerinde olduğuna işaret eden Gençer, Türkiye’ye ürün satan şirketler tarafından bu
durumun acımasızca istismar edildiğini hatırlattı.
“Çünkü herkes biliyor ki, biz üretmek için o hammaddeyi ithal etmek durumundayız.
Aksi halde dünyanın 7’inci Avrupa’nın 2’inci büyük üretim gücüne sahip plastik sektörümüzü
çalıştıramayız.” diyen Gençer; otomotivden tekstile, inşaattan tıbbi malzemelere, kimyadan
boyaya kadar en temel ihracatçı sektörlerin bu ürünleri üretimlerinde kullanmak zorunda
olduğunu sözlerine ekledi.