Covid 19 Salgını ve sonrası

Bornova Gündem köşe yazarımız Salim Yılmaz, dünyanın önde gelen enfeksiyon hastalıkları uzmanlarından Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ile Covid 19 salgını ve sonrasını konuştu. Prof. Ertuğrul, dünyada yaşanan her pandemi sonrasında ciddi toplumsal dönüşümler yaşandığını, hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyledi.

-Giriş 

Salim Yılmaz, söyleşinin başında salgınla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Covid 19 salgınının tüm hızıyla sağlığı, ekonomiyi, sosyal yaşamı ve maneviyatı allak bullak ettiği günler yaşandığını vurgulayan Salim Yılmaz, her gün yüzlerce kişinin hayatını kaybettiğini, onbinlerce vatandaşın hastanelerde şifa aradığını hatırlattı. Tam kapanma döneminde herkesin farklı yaşadığını belirten Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
''Tam kapanma döneminde kimimiz evlerinde, kimimiz halen salgın yokmuş gibi sokaklarda, işlerinin başlarında. Yakınlarımızı göremiyoruz. Yitirdiğimiz canlarımızı hakkıyla sonsuzluğa uğurlayamıyoruz. Toplum psikolojisi açısından baktığımızda da durum iç açıcı değil maalesef. Tekrar eskiye dönebilecek miyiz? Dönebileceksek eğer bu nasıl bir takvimin sonucunda gerçekleşecek? Bu ve benzeri soruları alanında dünyanın önde gelen isimlerinden, İzmir Atatürk Lisesi’nden okuldaşım, enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof.Dr.Bülent Ertuğrul’a sorduk. Yanıtlarının arasında umut ışıltıları görebilecek miyiz, hep birlikte bakalım.''

-Sorular, cevaplar

Soru: ''Merhaba hocam. Öncelikle yoğun mesainiz arasında söyleşi talebimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Doğrudan sormak istiyorum. Salgın başladığından bu yana ülkemiz ekseninde ve dünyada siz bilim insanlarının en çok neler tepkisini çekti. Yapılanlar ve yapılmayanlar bağlamında.''
Cevap: ''Salgının en başından bu yana bir çok ülkede (maalesef) bilim insanlarının önerileri doğrultusunda değil politikacıların öncelikleri doğrultusunda kararlar alındı ve uygulandı. Çok az sayıda ülkede bilimsel veriler önceliklendi ve salgına karşı tatmin edici kararlar uygulandı. Yeni Zelanda, Avustralya, İsrail, Güney Kore ve Japonya gibi.

-''Son kısıtlamayı tam kapanma olarak nitelendiremeyiz''

Soru: ''Son kısıtlamanın sonunda neler bekliyorsunuz? Vaka, hasta, vefat sayılarında nerelere gelebiliriz?''
Cevap: ''Son kısıtlamayı (Tam Kapanma) diye nitelendirmemiz mümkün değil. Tam Kapanma olarak nitelendirdiğimiz şey alt yapısı hazırlanmış, tüm sosyal ve ekonomik destek kalemlerinin devlet tarafından toplumun tüm kesimlerine dağıtılmış olduğu sistemdir. Bu sistemde sadece kritik mal ve hizmet üretimi devam eder. Sağlık ve gıda sektörü gibi. Ayrıca tüm önlemlerle birlikte kapanma sürecinde yaygın aşılama tüm hızıyla sürdürülmek zorundadır. Kapanma sonrasının da çok iyi planlanmış olması gerekir. Halen süren kısıtlamanın sonucunda da elbet olgu sayısı azaltacaktır. Bilimsel yaklaşıma dayanmayan bu tür kısıtlamalar da sadece olgu sayısını belirli rakamlara indirmeye yarar, ancak sonrasında oluşabilecek yeni dalgalanmaların önlenmesinde etkin olmayacaktır. Bu kısıtlamalarla yaşadığımız son dalgalanmada ortaya çıkan 550 bin civarı (ki gerçek sayının bundan daha yüksek olduğunu düşünüyorum) hasta sayısının düşmesine bağlı olarak ağır hasta ve can kaybı sayısı da bir süre sonra azalacaktır. Bu sürenin ne kadar olacağı konusunda net bir zaman aralığı verilemese de iki haftalık sürecin sonrasında azalma eğilimini gözlemleyebileceğimizi söyleyebilirim.  Ancak bizim hedefimiz artık sadece olgu sayısını azaltmak değil ayrıca salgını kontrol altına alıp bir dalga daha yaşamamak olmalı.''

-Üçüncü doz aşı

Soru: ''Hocam aşıların üçüncü dozu ile ilgili bir bilgi karmaşası var ortada. Bu konuda aydınlatabilir misiniz okurlarımızı?''
Cevap: ''Şu anda olunan aşılardan biri dışında hepsinin faz 3 çalışma sonuçları 2 dozluk aşı şemasına göre yayımlanmıştır. Koruyuculuk süresi için net bir süre veremesek de 6 ay ile 1 yıl olabileceğini öngörüyoruz. Yani 6 ay sonra tek doz ile koruyabileceğine yönelik teorik bir öngörümüz var.''
Soru: ''Uzun süredir kendime sorduğum bir soruyu şimdi uzmanına sormak istiyorum. Ülkemizde ilk vakanın görüldüğü 2020 yılının mart ayında sıkı bir kapanma kararı alınıp uygulansaydı bugünkü durumumuz nasıl olurdu?''
Cevap: ''Eğer salgının başlangıcında başlayan sıkı kapanma dönemi sürdürülüp yaz dönemi açılma yaşanmasaydı ve çok test ile taramalar yapılarak izolasyon kuralları istisnalar olmadan uygulansaydı  elbette bu gün bu durumda olmazdık. Ülkemiz tipik bilimsel gerçeklerin değil politikacıların önceliklerinin önemli olduğu bir salgın yönetimi örneği göstermiştir.''
Soru: ''Herkesin merak ettiği soruyu sormak istiyorum. Her şey eskisi gibi olacak mı? Olacaksa bir süre vermeniz olası mı?''
Cevap: ''Dünyada yaşanan her pandemi, sonrasında ciddi toplumsal dönüşümlere yol açmıştır. Bu toplumsal dönüşümlerin ne yönde olabileceğine yönelik bir öngörüde bulunmak olasıdır. Elbette hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Şu an içinde yaşadığımızdan dolayı olayın sıcaklığını direkt olarak duyumsuyoruz. Bu sıcaklık soğumaya başladığında daha rahat teorik çıkarımlar yapılabilir. Bunun için bir süre beklememiz gerekli.''
Teşekkür ediyoruz ...
 

covid 19 salgını sonrası bornova gündem köşe yazarı salim yılmaz dünyanın önde gelen enfeksiyon hastalıkları uzmanı prof. dr. bülent ertuğrul pandemi sonrası toplumsal dönüşümler hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacak covid 19 salgın sağlık ekonomi sosyal yaşam maneviyat allak bullak günler yaşandı tam kapanma dönemi salgın sokak işyeri toplum psikolojisi i̇zmir atatürk lisesi okuldaş enfeksiyon hastalıkları uzmanı prof.dr.bülent ertuğrul bilim insanlarının önerileri politikacıların öncelikleri kararlar alındı uygulandı bilimsel veri salgın yeni zelanda avustralya i̇srail güney kore japonya vaka hasta vefat sayısı tam kapanma kısıtlama vefat üçüncü doz aşı tek doz pandemi toplumsal dönüşüm teorik çıkarımlar yapılabilir beklememiz gerekir teşekkür ederiz