Çaylar Sultan abladan
Sultan Kaya, eşinin ölümünün ardından 16 yıldır tek başına Sarnıç'ta çay ocağı işleterek herkese örnek oluyor.
Gaziemir’in Sarnıç bölgesinde yaşayan Sultan Kaya, bacaklarındaki sağlık sorunu nedeniyle yürüme zorluğu çekmesine rağmen azimle kendi ayaklarının üzerinde durmayı başarıyor. Sultan Kaya, Sarnıç’taki bir fabrikada 20 yıl çalıştıktan sonra emekli oldu. Emekli olduktan sonra evde oturmayı reddeden Kaya, çok sevdiği çalışma hayatına geri döndü, eşinin işlettiği çay ocağında çalışmaya başlıyor. 2006 yılında eşini kaybeden Sultan Kaya, ''yapamazsın'' diyenleri dinlemedi ve kollarını sıvayarak çay ocağını tek başına işletmeye başladı.
-''Yılmadım, çalıştım''
Gaziemir Belediyesi’nin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne özel hazırladığı ''Gaziemir'in Engel Tanımayan Kadınları Projesi'' kapsamında kamera karşısında geçen Sarnıçlı yurttaşların Sultan ablası Sultan Kaya, şöyle konuştu:
''20 yıl bir fabrikada çalıştıktan sonra emekli oldum. Emekliliğimin ardından eşimin işlettiği çay ocağında çalışmaya başladım. 2006 yılında eşimi kaybettim. Eşimin ölümünün ardından çay ocağını tek başıma işletmeye başladım. 2006’dan beri yılmadan, yorulmadan çalışıyorum. Yılmadım, çünkü iki oğlum var. Onları daha iyi koşullarda yetiştirmek, hayatta savrulmalarının önüne geçmek için çalıştım, mücadele verdim.
Çay ocağını işletmeye karar verdiğinde çevremdeki insanların (yapamazsın) söylemlerine aldırmadım. Vatandaşların kısa sürede bana alıştılar. Müşterilerim, (abla sen çay ocağında ol bu bize yeter) diyorlar. Çay ocağına herkes mutlu olarak geliyor ve mutlu olarak gidiyor.''
-''Çalışmayı çok seviyorum''
Çalışmayı çok sevdiğini belirten Sultan Mutlu, şöyle devam etti:
''Burayı işletmeye başlayınca toplum beni kabul etti. Bu benim hoşuma gitti. Sarnıç halkı beni çok sevdi, ben de onları çok seviyorum. Vatandaşlar, verdiğim mücadeleye destek oldu. Çay ocağının işleyişinde bana destek oluyorlar. Gelip çayını alır, içer ve parasını ödeyip giderler. İnsanları, işimi, çalışmayı ve kimseye muhtaç olmamayı çok seviyorum. Engelli olduğum halde çalışmaya devam ediyorum. Engelli raporu almayı kabul etmedim. Çünkü kendime güveniyorum, işimi çok severek yapıyorum. Kimi zaman çocuklarım (çalışma, evde otur) diyorlar. Ama ben burada mutluyum. Bunu dile getirdiğimde çocuklarım, (sen mutluysan bu bize yeter) diyorlar.''
-''Yarına umutla bakın''
Hayatın zor yönlerinin çok fazla olduğunu, ama çocukları için azimle çalıştığını kaydeden Kaya, sözlerini şöyle tamamladı:
''Kimseye muhtaç olmamak, çalışmak çok güzel bir duygu. Kadınlar bahanelere sığınmamalılar. Ben yürüyemiyorum ama servisle gelip, giderek çalışabiliyorum. Ben tüm kadınlara söylüyorum, iş seçmeden kendileri için, çocukları için çalışsınlar. Hayata karamsar bakarsan kendi kendine önünü kapatmış olursun. Bugün yaşanan zorlukları aşmak için yarına umutla bakmak gerekiyor. Hayat, her şeye rağmen güzel, yeter ki mutlu olmayı bilin. Kadınlar hayata daha pozitif bakmalılar. Çalışarak kendi ayaklarının üzerinde dursunlar. Çalışan kadınlar, ekonomik olarak özgürleşmenin yanın da duygusal olarak da daha güçlü olurlar. Kadınlar eşlerine, çocuklarına sahip çıkacaklar ve çalışacaklar. Hayattaki en iyi arkadaş iştir.''