Ali Ekber Yıldırım'ın yeni kitabı çıktı
Tarım sektöründe Türkiye'nin en yetkin isimlerinden, Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım'ın ikinci kitabı, ''Yeni Tarım Düzeni/ Pandemi - İklim Krizi ve Gıda Egemenliği'' çıktı.
19 Şubat 2022 - 08:21
Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, yeni kitabında Türkiye'nin tarımsal potansiyelinin çok yüksek olduğunu belirterek, çıkış yolunun tarımda olduğunu yazdı. Tarımda yeni bir dönem, yeni bir düzen olduğunu belirten Yıldırım, yeni kitabıyla ilgili şu bilgileri verdi:
''Pandemi, iklim krizi, kendine yeterlilik, yasaklar, kısıtlamalar, korumacılık, yoksulluk bu döneme damgasını vurdu. Gıda egemenliğinin önemi arttı. Tarım potansiyeli ve üretimi yüksek olan ülkeler yeni tarım düzeninde zengin ülkeler olarak adlandırılacak. Türkiye, iklimi, ürün çeşitliliği, kendine yeterli olma potansiyeli ile yeni tarım düzeninde önemli ülkeler arasında yer alabilir. Üretirse açlık, kıtlık olmaz. Üretmezse açlık da olur, kıtlık da olur. Ulusal politikalarla bu potansiyelini değerlendirmezse dışa bağımlı, varlık içinde yokluk çeken bir ülke olur. Türkiye, yaşadığı ekonomik krizde tarımın gücünden yararlanmak yerine tarımı yok etmeye çalışıyor. Oysa çıkış yolu tarımda.''
-Zihniyet değişimine ihtiyaç var
Tarımda yeni bir bakış ve yol haritasına ihtiyaç olduğunu, Koronavirüs (Covid-19) salgınının bir çok alanda olduğu gibi tarım ve gıdada da dengeleri değiştirdiğini vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
''Dünyada yeni bir tarım düzeni oluşuyor. Yaygın deyimle artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Ülkeler tarıma bugüne kadar verdikleri destekten daha fazlasını veriyor ve vermeye devam edecek. Her ülke kendi olanakları ve potansiyeli ölçüsünde kendine yeterliliği temel politika olarak benimsiyor. Ulusal politika, korumacılık büyük önem kazandı. Gıdada değişen tüketim alışkanlıkları tarımsal üretimi yönlendiriyor. Artan lojistik maliyetleri nedeniyle yerelde üretim, yerelde tüketim, yakın komşularla ticaret daha ön plana çıktı. Tarım ve gıda üreticisi ülkeler petrol üreten ülkelerin yerini alıyor. Türkiye, yeni tarım düzeninin gerektirdiği bir çok koşula sahip. Kendine yeterlilik, ürün çeşitliliği, yerelde üretim, ihracat pazarlarına yakınlığı, iklimi, tahıl üretimi ve ticaretinin yoğunlaştığı Karadeniz'e (Rusya, Ukrayna, Kazakistan) olan yakınlığı, gıda sanayi ve daha bir çok yönden önemli avantajlara sahip. Bu avantajları değerlendirmek için zihniyet değişimine ihtiyaç var. Türkiye, tarımdan zenginlik üretecek politikalar uygulamalı.''
-Sorunlar ve çözümler belli
Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, tek başına üretim, tek başına sanayi, tek başına ihracat, tek başına ithalatı ele almak tarımda sorunları çözmeye, potansiyeli değerlendirmeye yetmeyeceğini, önemli olan o kesimler arasında bir koordinasyonun, işbirliğinin, planlamanın sağlanması olduğunu söyledi. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
''Üretimden tüketime kadar olan süreçteki, her aşamada mutlaka bu koordinasyonun iyi sağlanması ve iyi yönetilmesi gerekiyor. Tarımda yaşanan sorunlar belli. Çözümler de belli. Yapısal sorunların yanı sıra güncel ve can yakıcı sorunların başında girdi fiyatlarının çok yüksek olması. O zaman çözüm girdi fiyatlarını düşürecek adımlar atılmalı. Yeni tarım düzeninde, üreten, tarım ve gıda ürünlerinde söz sahibi olan, tarımdan zenginlik üreten dünyanın güçlü ülkesi olacak. Petrol üreten ülkelerin yerini gıda üreten ülkeler alacak. Tarımın kaynağı, rezervi de sonsuzdur. Bundan 12 bin yıl öncesinden bugüne kadar gelen bu zenginlik, doğayla, çevreyle dost bir üretim anlayışı ile geleceğe taşınması gelecek kuşaklar için son derece önemlidir.''
''Pandemi, iklim krizi, kendine yeterlilik, yasaklar, kısıtlamalar, korumacılık, yoksulluk bu döneme damgasını vurdu. Gıda egemenliğinin önemi arttı. Tarım potansiyeli ve üretimi yüksek olan ülkeler yeni tarım düzeninde zengin ülkeler olarak adlandırılacak. Türkiye, iklimi, ürün çeşitliliği, kendine yeterli olma potansiyeli ile yeni tarım düzeninde önemli ülkeler arasında yer alabilir. Üretirse açlık, kıtlık olmaz. Üretmezse açlık da olur, kıtlık da olur. Ulusal politikalarla bu potansiyelini değerlendirmezse dışa bağımlı, varlık içinde yokluk çeken bir ülke olur. Türkiye, yaşadığı ekonomik krizde tarımın gücünden yararlanmak yerine tarımı yok etmeye çalışıyor. Oysa çıkış yolu tarımda.''
-Zihniyet değişimine ihtiyaç var
Tarımda yeni bir bakış ve yol haritasına ihtiyaç olduğunu, Koronavirüs (Covid-19) salgınının bir çok alanda olduğu gibi tarım ve gıdada da dengeleri değiştirdiğini vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
''Dünyada yeni bir tarım düzeni oluşuyor. Yaygın deyimle artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Ülkeler tarıma bugüne kadar verdikleri destekten daha fazlasını veriyor ve vermeye devam edecek. Her ülke kendi olanakları ve potansiyeli ölçüsünde kendine yeterliliği temel politika olarak benimsiyor. Ulusal politika, korumacılık büyük önem kazandı. Gıdada değişen tüketim alışkanlıkları tarımsal üretimi yönlendiriyor. Artan lojistik maliyetleri nedeniyle yerelde üretim, yerelde tüketim, yakın komşularla ticaret daha ön plana çıktı. Tarım ve gıda üreticisi ülkeler petrol üreten ülkelerin yerini alıyor. Türkiye, yeni tarım düzeninin gerektirdiği bir çok koşula sahip. Kendine yeterlilik, ürün çeşitliliği, yerelde üretim, ihracat pazarlarına yakınlığı, iklimi, tahıl üretimi ve ticaretinin yoğunlaştığı Karadeniz'e (Rusya, Ukrayna, Kazakistan) olan yakınlığı, gıda sanayi ve daha bir çok yönden önemli avantajlara sahip. Bu avantajları değerlendirmek için zihniyet değişimine ihtiyaç var. Türkiye, tarımdan zenginlik üretecek politikalar uygulamalı.''
-Sorunlar ve çözümler belli
Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, tek başına üretim, tek başına sanayi, tek başına ihracat, tek başına ithalatı ele almak tarımda sorunları çözmeye, potansiyeli değerlendirmeye yetmeyeceğini, önemli olan o kesimler arasında bir koordinasyonun, işbirliğinin, planlamanın sağlanması olduğunu söyledi. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
''Üretimden tüketime kadar olan süreçteki, her aşamada mutlaka bu koordinasyonun iyi sağlanması ve iyi yönetilmesi gerekiyor. Tarımda yaşanan sorunlar belli. Çözümler de belli. Yapısal sorunların yanı sıra güncel ve can yakıcı sorunların başında girdi fiyatlarının çok yüksek olması. O zaman çözüm girdi fiyatlarını düşürecek adımlar atılmalı. Yeni tarım düzeninde, üreten, tarım ve gıda ürünlerinde söz sahibi olan, tarımdan zenginlik üreten dünyanın güçlü ülkesi olacak. Petrol üreten ülkelerin yerini gıda üreten ülkeler alacak. Tarımın kaynağı, rezervi de sonsuzdur. Bundan 12 bin yıl öncesinden bugüne kadar gelen bu zenginlik, doğayla, çevreyle dost bir üretim anlayışı ile geleceğe taşınması gelecek kuşaklar için son derece önemlidir.''
FACEBOOK YORUMLAR